Hepimiz nefretin, sevginin veya aşkın tam tersi olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Biri size ciddi şekilde zarar verdiğinde veya size ihanet ettiğinde, onlardan nefret etmekten ve onlara kin beslemekten başka yapacak bir şey olmadığına inanabilirsiniz. Bundan daha azını hak etmiyorlar, değil mi? Aslında pek de öyle değil. Bazen, konu bu şekilde olduğunda bizim için soğuk ve acı olan o gerçeği anlamak zordur: Aslında, birinden nefret etmek, sizi onlardan kurtulmaktan alıkoyar. Gitmelerine izin vermenin tek yolu affetmek ve bu deneyimden bir bütün olarak kendinizi ayırmaktır. Herkesin kendine özgü başa çıkma mekanizmaları olduğundan, her birey suç veya zarara farklı tepki verir. Bazı zamanlarda öfkenin üzüntüden daha işlevsel olabileceği de doğrudur, çünkü öfke size devam etmek için ihtiyacınız olan güdüleri ve gücü verebilir. Ancak, bu duygu zamanla devam ettiğinde, sadece ruhunuzu zehirler ve sizi o acı dolu geçmişte hapsolmuş halde tutar.
Her şeyden önce, sizi ciddi şekilde incitenlere karşı nefret dolu duygular beslemenin kesinlikle insani olduğunu unutmayın. Duygularınız son derece geçerli ve onları hissetme hakkınız var. O kişiyi cezalandırmak bile anlaşılabilir bir durum. Ancak gerçek şu ki, onlardan nefret ederek yalnızca kendinizi cezalandırıyorsunuz. İnsanlar kin tutmanın, elinde yanan bir kömür tutup diğer kişinin elinin yanmasını beklemeye benzediğini söylüyor. Bunun tamamen doğru bir benzetme olduğunu söylemeliyiz. Yolun sonunda, her günü içinde karanlıkla yaşayacak olan sizsiniz. Sebep oldukları acıyı ve ihaneti yeniden yaşamaya devam edecek olan da sizsiniz. Bu şekilde, çok nefret ettiğiniz kişiye zincirlenmiş biçimde kalırsınız; onların eylemleri, sizin bugününüzü koşullandırmaya da devam edecektir. Bu yoğun ve olumsuz duyguları zamanla içeride tutmak, büyük bir duygusal yük oluşturur. Onlardan nefret etmek sizi onlara bağlı tutacaktır, yani kendinizi bir kez ve sonsuza kadar iyileştirmek yerine, onları düşünmek için zaman ve zihinsel enerji harcamaya devam edeceksiniz. Ancak deneyiminizi kabul ettiğinizde, affettiğinizde ve yeniden ifade ettiğinizde sizi hala bu şekilde bağlayan zincirleri kırabilirsiniz.
Tüm suçlar eşit derecede ciddi değildir. Bu nedenle, bazı durumlarda, özgür olmak diğerlerinden daha karmaşık olacaktır. Ancak, kendiniz için yapmanız gereken bu şey, oldukça değerli bir çabadır. Bunu yapmak için ilk ve önemli adım, olanları kabul etmektir. Direnmekten vazgeçmeli ve saplantılı bir şekilde bazı şeylerin farklı olması gerektiğini düşünmeyi bırakmalısınız. Geçmişi değiştiremeyeceğinizi anlayın ve devam edebilmek için bunu hikayenizin bir parçası olarak kabul edin. Sonra, deneyiminizden vazgeçin. Bu terim, insanların aynı olayı farklı şekillerde yorumlama yeteneğini ifade eder. Sebep olduğu acı ve adaletsizliğe odaklanmak yerine, deneyimin size bıraktığı derslere odaklanın. Unutmayın, bir deneyim ne kadar zor olursa olsun, her zaman bir şekilde büyümenize ve güçlenmenize yardımcı olur.
Son olarak onları affedin. Bu adım, atılması en karmaşık adımdır. Onları affederek tamamen masum görünmelerini sağlayacağınızı düşünebilirsiniz. Onları affetmek, eylemlerini haklı çıkardığınız anlamına gelmez. Bununla birlikte, affederek, nefreti sürdürmenin yükünden kendinizi kurtarmış olursunuz. Bağışlama geçmişi unutmak değildir, sadece, mevcut durumun veya kişinin sizi incitmeye devam etmesini engellemek anlamına gelir.
NEFRET ETTİĞİN KİŞİDEN ASLA KURTULAMAZSIN
Uzm. Psk. Sibel Bilir
Yorumlar
Trend Haberler
ATM'lerde büyük yenilik! Para çekme ve yatırma eskisi gibi olmayacak
Aydınlı öğretmen ülke gündemine oturdu: Velilere öyle bir mesaj attı ki…
5 bin TL'lik banknot hareketliliği! Birbiri ardına açıklamalar yapıldı
Aydın-Denizli Otoyolu işletmecisi uyardı! Sürücüler buna dikkat etsin
Sürücüler dikkat! Aydın’da sıkı yönetim ilan edildi
Aydın'da o iki ürün uçuşa geçti! Üreticiler bayram ediyor
Reklam