Ziraat Türkiye Kupası, her sezon olduğu gibi bu sezon da keyifli maçlara sahne oluyor. Ben kupa maçlarının özellikle alt liglerden gelen ve Süper Lig ekipleriyle rakip olan takımlar için bir şans olduğunu düşünüyorum. Öyle yetenekli oyuncular var ki alt liglerde, kameralar onlara dönmeyince tanınmayan yada yanlış antrenör yaklaşımlarıyla parlayamayan. Genel olarak güzel bir vitrin olan kupa macerasında bu hafta çok güzel maçlar izledik.
Burada maç analizinden ziyade oyuncu bazında bir şeyler kaleme almak istedim. Takımların birçoğunda şöyle bir algı var. Kupa maçları gençlerin kendisi göstermesi için bir fırsat. Elbette ki buna itiraz edemeyiz. Hem tecrübe kazanmaları hem de yeteneklerini göstermek için iyi bir organizasyon. Ancak yıllardır kupa maçlarında yada ligde iddiasız maçlarda forma giyen isimleri de Türk futbolunda sıklıkla görüyoruz. 20’li yaşların ortalarına gelmiş bir çok oyuncuya genç yetenek gözüyle baktığımız veya hala kendisini göstermesini beklediğimiz durumlar oluyor. Ama o oyuncuya ne kadar güveniyoruz?
Özellikle ligde iddialı bir maçta ilk 11 olmasa da yedeklerden şans verilse. Hatta ikinci yarı oyuna alınıp güven duyulduğu hissettirilse motivasyon olarak katkı sağlamaz mı? Sporcu psikolojisine girecek kadar konu hakkında bilgi sahibi olmasam da alt liglerde birçok futbolcu kardeşimden duyduğum sitem hep bu yönde oluyor. Genç oyuncuların 18 kişilik kadroyu doldurmak isim listesine yazıldığı çok kulüp var.
Ama şöyle dönüp geçmişe baktığımızda birçok yetenekli oyuncunun yıldızını parlattığı maçlar olduğunu görürüz. Kariyerlerinin dönüm noktaları diyebileceğimiz bu maçlarda onların önlerini açmak da yine teknik adamların elinde. Bu konuda sorumluluk sahibi antrenörleri bir kenarı bırakırsak sadece günü kurtarmak isteyen birçok antrenörün gençlere gereken değeri vermediğini de görüyoruz.
Kupa maçlarını izlerken atılan güzel gollerden yada alınan skorlardan çok bu konu düşündürdü. Gençlerimize kupa maçlarında şans vermemiz ne kadar güzelse lig maçlarında onları tribüne göndermemiz bir o kadar üzücü. Bu konuyu ilk defa dile getirenin ben olmadığımı, son kez yazanın da ben olmayacağımı biliyorum. Ama genç oyuncuların Türk futboluna vereceği önemli katkıya inanan biri olarak bu konuyu dile getirmeye devam edeceğim.