Geçen yazla ilgili hatıralarımıza bir baksak sanırım en çok orman yangınlarını anımsarız. Öyle canımızı yaktık ki bu yangınlar, ciddi bir orman varlığımızı kaybettik. Şehirlerin isimleri değişti ama kaderi aynı oldu. Yemyeşil ormanlar simsiyah renge büründü.
***
Yaklaşan yaz ayları öncesinde bizler de bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyoruz. Haberlerimizle ve köşe yazılarımızla dikkat çekmeye çabalıyoruz. Elbette doğal yollarla da yangın çıkabilir ancak büyük oranda yangınlarda insan unsuru var.
***
Öyle ki güzel ormanlarımızı yakanlar yakalandı ancak bu yaz için de mutlaka önlemler alınmalı. Her kurum ve kuruluşun alacağı önlemlere bizler de katkı verebiliriz. Örneğin orman yangınlarını gördüğümüz anda ihbarda bulunmak, şüphelendiğimiz durumlarda güvenlik güçlerine haber vermek v.b. daha birçok dikkat edebileceğimiz konu var.
***
Ama sanırım en başında yine kendimiz de dikkat etmeliyiz. Sigara izmaritlerinin, doğaya atılan camların, tarlalarda yakılan ateşlerin orman yangınlarına sebebiyet verebildiğini göz ardı etmelim. Çünkü ormanların ev sahipliği yaptığı hayvanlar zarar vermiyor. Hatta birçoğu fark etmeden doğaya katkı da sunuyor.
***
Kısacası yine kendi doğamıza zararı kendimiz veriyoruz. Umarım bu yaz döneminde hiçbir orman yangını haberi yapmak zorunda kalmayız.
***