EURO 2020, heyecanlı maçlarla başladı. Yeniden futbol konuştuğumuz günlere geldik. Uluslararası turnuvaların heyecanı elbette çok başka. Mili Takımımız da kendi grubunda ilk maçında İtalya ile karşılaştı ve sahada 3-0’lık skorla mağlup ayrıldı. Oyun sistemi, kadro tercihler yada oyuncuların performansı eleştirebiliriz. Ama takıma sırtımızı dönemeyiz. Bu noktada biraz sabırlı olmalı ve diğer maçlara odaklanmalıyız. Kadro kalitesine güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi ise konuyu daha önce birçok kez kaleme aldığım sporcu sağlığına getirmek istiyorum. Ne yazık ki birçoğumuz futbolcu sağlığını yaşanan talihsiz olaylardan sonra ciddiye alıyoruz. Oysaki her an her maçta, antrenmanda yaşanabilecek kötü durumlar öncesi önlemler almak elimizde. EURO 2020 Avrupa Şampiyonası B Grubu ilk maçında Danimarka ile Finlandiya karşılaştı. Mücadelenin 43’üncü dakikasında Danimarkalı oyuncu Christian Eriksen, bir anda yere yığıldı. Tahmin edebileceğiniz gibi saha içinde futbolcular ve teknik heyetler, tribünlerde ve ekranları başındaki seyirciler endişe yaşadı. Saha içinde kalp masajı yapılan ve sonrasında hastaneye de kaldırılan oyuncunun bilincinin açık olduğu açıklanınca rahat bir nefes alındı.
Futbol sahalarında ilk defa yaşanmayan bu olay aslında sporcu sağlının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her organ vücut için önemli ancak sporcu sağlığında kalbin yeri bence çok ayrı. Tabi ki tıbbi açıdan bu konuda görüş belirtmemin imkanı yok ancak okuduğum yada araştırdığım kadarıyla sporcular için kalp sağlığının kontrolü çok çok önemli. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Güngör’ü seminerlerini takip etmiş biri olarak aldığım notlar, kalp sağlığının spor branşlarında öneminin farkına varmamı sağladı.
Hem ülkemizde hem de dünyanın farklı yerlerinde sahada yaşanan bu olaylar genelde canlı yayınlanan maçlarda yaşandığında çok fazla dikkat çekiyor. Kaldı ki bu tarz organizasyonlarda sahne alan sporcuların sağlık kontrolleri mutlaka yeterli seviyede yapılıyordur. Peki futbol sadece büyük organizasyonlarda, üst liglerde yani göz önünde mi oynanıyor? Kesinlikle değil.
Gözümüzü amatör liglere, alt yapılara hatta mahalle aralarına çevirmeliyiz. Kulüplere, teknik heyetlere en önemlisi de ailelere düşen çok önemli görevler var. Çocukların spor yapmaları hem sağlık hem sosyalleşme açısından çok değerli. Her zaman da yeşil sahalarda yada salonlarda olmalarını destekliyorum. Ancak mutlaka gerekli kontrolleri yaptırmalıyız. Bu konuya çok fazla önem vermeliyiz. Farkındalık oluşturmalıyız. Aydın’da ve diğer illerde bu konuda gerçekten bilinçli hareket eden kulüpler ve aileler olduğunu biliyorum. Ancak genele yayılmalı diye düşünüyorum. Umarım sahalarda bu tarz olumsuz durumlarla hiç karşılaşmayız ancak bu riski en aza indirmek de yine bizim elimizde. Gerekli kontrolleri yapılan birinin spor faaliyetleri içinde kendini daha iyi hissedeceğini düşünüyorum.
Burası işin kontrol kısmı. Antrenörlere de değinmek gerekiyor. Saha kenarındaki bu isimlerinde mutlaka gerekli acil müdahale eğitimini alması lazım. Yetiştirdiğiniz çocuğun yeteneklerini parlatmak, iyi bir sporcu olmasını sağlamak ve Türk sporuna kazandırmak elbette göreviniz ama onun sağlığını ve iyiliğini düşünmek de sizler için görev olmalı. Ben bu konularda herkesin duyarlı olmasını istiyorum. İşimiz gereği sahalarda görev yapıyoruz. Öyle çarpışmalar, öyle pozisyonlar ve öyle sakatlıklarla karşılaşıyoruz ki bazen fotoğraf çekerken bile içimiz acıyor. Lütfen kalbinizi sevin ve ona iyi bakın. Hele ki spor yapıyorsanız. Sağlıklı günler dilerim.