Geçtiğimiz günlerde zorunlu olarak bir Siirt gezisine çıktım. Aydın’dan Siirt’e giden biri olarak tabi başlarda bir memnuniyetsizdim. Yolları konusunda, şehirleşme, sosyal hayat konusunda hala memnun değilim. Bir il bu kadar haline terk edilmemeli bence. Bazı köyler kendi içinde kalmış ve hiçbir şekilde şehir bağlantısı yok. Bazıları da hafta bir şehre inen köy arabasıyla şehre giderek ihtiyaçlarını karşılıyor. Birazcık Kemal Sunal filmleri gibi geldi bana. Bir anda insanlar otobüse dolaşıp bir anda inen sahne gibi.
Ama Siirt’e gittiğimde çok güzel iki tat keşfettim. Biri otlu peynir. Neredeyse gece gündüz otlu peynirden yedim. Orada et yedirmek için uğraşırlarken ben peynire saldırdım desem yeridir. Bir diğer lezzet de Siirt Fıstığı. Hep Antep Fıstığı’nı överlerdi ama bence Siirt Fıstığı ondan daha güzel. Avrupa’nın önde gelen şef ve gurmeleri bünyesinde buluşturan ‘Uluslararası Tat Enstitüsü’, gerçekleştirdiği ‘2021 Tat Değerlendirmesi’ sonucunda ‘Siirt Fıstığı ‘Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görülmüş. Buna rağmen çok tanıtımı ve reklamı yapılamamış bence. Bizim Aydın Kestanesi gibi görüyorum.
Gezimin sonunda aldığım fıstıkları ofis arkadaşlarım ile paylaştıktan sonra Siirt’ten Aydın’a 9 kilo sipariş verdik. Tadını hepimiz çok beğendik ve şu an keyifle yiyoruz. Sizlere de tavsiye ederim.