Türkiye'nin eski başbakanlarından Ahmet Davutoğlu'nun Sakarya'daki konuşması çok manidar. 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki terör olaylarıyla ilgili vurgusu, kendisinin de içinde bulunduğu bir siyasi hareketi zan altında bırakacak tarzda. O tarihler arasında 146 olayda 842 kişi ölmüştü. Anımsamamız adına bir kaç tanesini hatırlatalım. Lice’de 8 askerimiz şehit, Iğdır’da 13 polisimiz şehit, Dağlıca’da 16 askerimiz şehit, Ankara Garı’nda patlayan bombayla 103 kişi ölmüştü. Peki bunları bugün gündeme getirerek istenen şey nedir? Bunu açıklarsam teranesi nedir? Bildiğiniz bir şey varsa nasıl açıklamazsınız. Sizin de bu zamanlarda dahliniz yok mudur?
Konuşmanın tamamını dinlediğimizde bir davadan ve ideallerden bahsediliyor. Kendisinin de içinde olduğu kadronun iktidardaki döneminde özgürlükler, demokrasi ve adaletin önde olduğu vurgulanıyor. Birlik ve beraberlik vurgusunda bulunuluyor. Peki adaletin önde olduğu bu dönemde dışarı sızdırılan tüm sınav sorularıyla devlet kadroları başta olmak üzere üniversitelere yerleşmiş PKK’lılar?
Birlik çağrılarıyla PKK ya terk edilmiş vatan toprakları? ABD çıkarları adına Rusya ile burun buruna gelmemizi sağlayan savaş çığlıkları ne olacak. Ümmetten bahseden bu kadro, Suriye'de emperyalist çıkarlar adına yok edilmiş bir halk için ne diyecek. O gün olanların neler olduğunu hep beraber seyrettik. Bugün yaşadığımız tüm sıkıntıların müsebbibi bu kadro, şimdi bir kurtarıcı rolünde tekrar sahneye çıkma çalışmalarında! PKK ya peşkeş çekilen Suriye’nin kuzeyini hala çözebilmiş değiliz. ABD ile yapılan eğit donat anlaşmasının amacının oradaki İŞİD ve PYD unsurları olduğu ortaya çıkmışken, Türkiye’nin doğu ve güney doğusuna özerklik verileceği ve federasyon konusunda karar alındığı ortadayken, birlik ve beraberlik yalanları inandırıcı değildir.
Emperyalistlerle yapılmış tüm anlaşmalardan geri dönen Türkiye'nin tekrar ABD rayına çekilmek isteğinin siyasi hareketidir bu eski kadro. Adaletin yok edildiği, üniter yapımızın bozulmak istendiği, cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin sulandırıldığı bu eski dönem bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Ahmet Davutoğlu ve onun eski kadrosunun Türkiye'yi tekrar o eski karanlık yıllarına döndürme çabaları, ABD ambalajıyla tarihe gömülmüştür. 22 nisan manifestosu, Sakarya Dostları Platformu ile verilen çabalar Türk milleti sağduyusu ile bertaraf olacaktır. Üniter devlet yapısıyla, Türk milleti ana unsuru üzerinde Atatürk ilkelerine bağlı Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. İşte manifesto
Saygılarımla