Halk arasında temizlik/titizlik hastalığı olarak da bilinen “obsesif kompulsif bozukluk” hem kişiyi hem de kişinin aile ve sosyal çevresini olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Obsesif kompulsif bozukluk, obsesyonların (saplantılı düşüncelerin) veya kompulsiyonların (zorlantılı davranışların) varlığı ile kendini belli eden, son derece zorlayıcı olabilen, çok önemli psikolojik bozukluklardan biridir. Obsesif kompulsif bozukluk, istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan, belirgin anksiyete ve sıkıntıya neden olan, benliğe yabancı ve yineleyici özellikte sürekli düşünceler, dürtüler (impulslar) ve hayaller (düşlemler, imajlar) olarak tanımlanan obsesyonlar ve bunlara ikincil olarak gelişen, kişinin yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar veya zihinsel eylemler olarak tanımlanan kompulsiyonlarla karakterize bir psikolojik bozukluktur. Titizlik hastalığı; kişilerin gerekli temizlik aşamalarını bitirdikten sonra hala kirli, mikroplu, pis olduğunu düşünmelerine neden olan hastalığa denir. Titizlik hastalığı olan kişinin bedeni ile ilgili olabileceği gibi ev eşyaları, kullanılan çanta, telefon, kıyafet vb. her şey ile ilgili olabilir. Temizlik takıntıları daha çok kadınlarda görülür. Bunun kadınlara toplumsal olarak atfedilen ve öğretilen rollerle ilişkili olduğu düşünülebilir. Titizlik hastalığı, erkeklerde ise daha çok kontrol ve saldırganlık takıntıları ön plana çıkar.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
-Kişi sürekli ellerini yıkar
-Evi temizler
-Eve gelen bir misafirin ardından kullandığı her şeyi temizleyebilir
-Zamanın çoğunu temizlik yaparak harcar
-Kirli olduğunu düşündüğü her nesneyi yıkar ve temizlemeden kullanamaz
-Dokunduğu her nesne ve cisimden mikrop bulaşmış olduğunu düşünür
-Banyo ihtiyacını karşılarken tam anlamıyla temizlenmiş olduğuna ikna olmaz
-Simetri ve düzen takıntısı
-Eskiyen eşyaların atılmaması ve biriktirilmesi
TEDAVİSİ
Titizlik hastalığı tedavi edilmesi gereken hastalıktır. Tedavi edilmezse,
• Çoğu kez boşanmalara, sosyal çevrenin tamamen zarar görmesine, işe gidememeye, çeşitli sosyal sorunlara,
• Ellerde ya da vücutta çok yıkanmaya ve kimyasallara bağlı deri veya cilt hastalıklarına,
• Depresyon, intihar riski gibi psikiyatrik hastalıkların buna eşlik etmesine neden olmaktadır.
Titizlik hastalığının tedavisinde iki ayaklı bir yolun izlenmesi tavsiye edilir. Bu tür sorunları olan bireylere ilaç tedavi ile birlikte psikoterapinin kullanıldığı iki ayaklı bir tedavi önerilir ki yapılan çalışmalar en iyi sonuçların bu yolla elde edildiğini göstermektedir. Psikoterapide kişinin yaşadığı endişe ve suçluluk gibi duyguların kaynakları, davranışlarını ortaya çıkaran ve sürdüren diğer faktörlerin derinlemesine çalışılması yapılır. Titizlik hastalığı olan bireylerde psikoterapi önemli derecelerde tedaviye katkı sağlamaktadır.