Aydın trafiği giderek karmaşık hal almaya başladı. Her geçen gün araç sayısı da artıyor. Koronavirüs pandamisi öncesinde vatandaşlara toplu taşıma araçlarını kullanma konusunda bir çok çağrı yapılabiliyordu. Fakat şu an virüsün bulaşma riskine karşılık kimse çıkıp böyle bir açıklamada bulunamıyor. Kurum ve kuruluş başkanları da insan sağlığını ön planda tutuğu için böyle bir tavsiye konusunda geri planda kalmayı tercih ediyorlar. Tabi Aydın’da bulunan toplu taşıma araçları düzenli olarak dezenfekte edilse de bulaşmayacağı garantisini kimseye veremiyor ne yazık ki.
Vatandaşlar toplu araçlara binemeyince doğal olarak trafikteki araç sayısı da artmış oldu. Araçların artması ile trafikteki yoğunluk arttı. Yoğunluk artınca sıkışıklık arttı. Ve sinirler trafikteki sıkışıkla beraber gerilmeye başladı. Hele ki havalar da giderek ısınıyor. Bu da sinirlerin gerilmesine etki ediyor. Tabi bir de trafikte motosiklet ve bisikletliler var. Araç sürücüleri ve bunlar arasında yaşanan tartışmalar oluyor. Bisiklet ve motosiklet sürücüleri trafikte kendilerine saygı duymasını isterken, araç sürücüleri de onların makas atmalarınI ve aniden karşılarına çıkmamalarını bekliyor. Karşılıklı bir beklenti var. Fakat her iki tarafta ne kadar bu beklentiyi karşılıyor tartışılır.
Aslında yapmamız gereken trafikte herkese saygı. Araç sürücüleri, motosiklet sürücüllerine, bisiklet sürücülerine ve en önemlisi yayalara. Birbirimize saygı duyarsak trafikte yaşanabilecek tartışmaların ve kavgaların önüne de belki de geçmiş olacağız. Birbirimizin konfor alınanA tacizde bulunmamalıyız. Trafikte yayalar başta olmak üzere herkesİN ani hareketlerden kaçınması gerekir. Trafikte hataları sürekli birilerine atmak yerine biz ne yaptık da böyle oldu diye sorgulanması gerekir. Trafikte uyulacak bir kural, belki de birinin ya da kendi hayatımızı kurtarmış olacak. Bu yüzden trafikte önce tedbir sonra saygı.