Teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte, sosyal medya hayatımızın büyük bir kısmında yerini aldı. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile birlikte, aynı tüketim alışkanlıklarımızda meydana gelen değişiklikler gibi insan ilişkileri de yerini sosyal medya araçlarının kolaylığının kullanıldığı ve aracı kıldığı iletişime bırakmasının ardından insanların birbirleri ile olan iletişimi yüz yüze olmaktan çok telefon ve internet ağının da yaygınlaşmasından dolayı sosyal medya üzerinden sağlanmaktadır.

Ülkemizde en çok kullanılan sosyal medya uygulamalarının başında, bir veya birden çok kişi ile yazılı veya görüntülü iletişim kurabildiğimiz “WhatsApp” gelmektedir.

WhatsApp uygulaması üzerinden yapılan yazışmaların delil niteliğini açıklamadan önce, ispat ve delil kavramlarına değinmemiz ve bu kavramları kısaca açıklamamız gerekiyor.

İspat, bir önermenin doğruluğu hakkında kanaat verilebilmesi için bir nedenselliğin ortaya konulmasıdır.

(1) İspat kavramı, hukuki olarak da aynı anlamdadır. Açılan davada, talep edilen sonuca ulaşabilmek için ileri sürülen iddialar tek başına önem arz etmeyecektir. Taraflar, öne sürdükleri iddiaları ispat etmek, yani hakimi ikna çabası içinde olmak durumundalardır.

(2) Taraflar iddialarını ispat etmek durumunda olduklarından, sadece tarafların beyanları önem arz etmeyecek olup, birtakım delillerle iddialarını desteklemeleri gerekmektedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’muza göre kanunda sayılı haller dışında, serbest delil sistemi hakimdir. Kanunda sayılı hallerde (örneğin, senetle ispat kuralı) ancak kanunda belirtilen delillerle iddialar ispat edilebilir. Ancak kanunun belirli delillerle ispatını zorunlu kılmadığı hallerde, iddialar her türlü delille ispat edilebilir. 6100 sayılı

(3) Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.189’a göre, yargılama sürecinde sunulan deliller ile, öne sürülen iddianın ispatlanabilmesi için hukuka aykırı olarak elde edilmemiş olması gerekmektedir. Mahkeme hukuka aykırı olarak elde edilen delili, vakıanın ispatında dikkate almaz. Bu düzenleme, elde edilen ve mahkemeye sunulan delillerin hepsinin hukuka uygun yollarla elde edilmesi gerektiğinin önemi üzerinde durmaktadır.

Aynı zamanda, ilgili delillerin hukuka uygun olarak elde edip edilmediğini mahkeme hakimi re’sen yani kendiliğinden göz önünde bulunduracaktır. Bu düzenlemeyi çalışmamızın konusu olan WhatsApp yazışmalarının mahkemede delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorunu ile incelersek şu sonuca varırız: Eğer; WhatsApp yazışmalarının sahibi, karşı taraf ile yaptığı konuşmayı kayıt altına aldıysa, veya kendisinin dahil olduğu bir WhatsApp grubundaki konuşmalar kayıt altına alınarak dosyaya sunulduysa, bu konuşmalar hukuka aykırı yoldan elde edilmediğinden dosyada delil olarak değerlendirilebilecektir.

Ancak, örneğin eşinin kendisini aldattığından şüphelenen eş boşanma davasında delil olarak sunmak üzere eşinin telefonuna casus yazılım yükleyerek veya eşinin rızası olmaksızın telefonu ele geçirerek, WhatsApp yazışmalarını elde eder ve dosyaya sunarsa, bu durum yargılama sürecinde mahkeme hakimi tarafından kendiliğinden dikkate alınacak ve özel hayatın gizliliği kuralını ihlal etmekle birlikte, hukuka aykırı bir yolla elde edildiğinden delil olarak dikkate alınmayacak; aldatıldığını iddia eden eş, tanık veya hukuka uygun olarak elde ettiği başka delillerle eşinin kendisini aldattığını ispat etmek durumunda olacaktır.

Yargıtayın bu konudaki görüşü de belirttiğimiz gibi hukuka aykırı olarak elde edilen WhatsApp yazışmalarının dosyada delil olarak kabul edilemeyeceği, ancak hukuka uygun yollarla elde edilen WhatsApp yazışmalarının delil olarak değerlendirmesi gerektiğine ilişkindir.

(4) Yukarıda izah etmeye çalıştığımız sebepler, 6100 Sayılı HMK ve Yargıtay’ın görüşleri doğrultusunda da, kanunda belirli delillerle ispat edilmesi zorunlu hallerden olmadığı ve hukuka aykırı olarak elde edilmediği takdirde somut olaya göre WhatsApp yazışmalarının delil olabileceği kuşkusuzdur.

Ancak, önemle tekrar belirtmek gerekir ki delil olarak dosyaya sunmuş olduğunuz WhatsApp konuşmalarının tarafı olmanız, ve konuşmaları bizzat sizin kayıt altına almış olmanız gerekmektedir. Aksi halde, ilgili kayıtlar hukuka aykırı delil niteliğinde değerlendirilecektir.

Konuralp, H., "İspat Kurallarının Zorlanan Sınırları”, 2. Bası, Ankara: Yetkin, 2009, s. 8. 1
KURU, Baki., ARSLAN, Ramazan ve YILMAZ, Ejder., “Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı”, Ankara 2014 s. 376 2

KALE, Serdar ve KESER, Salih., “Medeni Yargılama Hukukunda Delil Sistemi”, www.dergipark.org.tr 3
son erişim tarihi : 09.02.2023 s. 711
Bkz. Yargıtay 9.H.D., 2018/2785E., 2018/21795K. Sayılı kararı

DİĞER YAZILARI