Sevgili okurlarım, 31 Mart yerel seçimlerini yorumlamak için biraz geç kaldım. Fakat içerisinde bulunduğumuz şartlardan ötürü seçim analizini doğru yapmak için biraz zaman gerekliydi. Bu yazıda sadece Büyükşehir yarışını değil, önemli ilçelerin de seçim sonuçlarını değerlendirmeye çalışacağım.
31 Mart Seçimleri, Aydın'da hangi siyasetçilere nasıl bir mesaj verdi? İttifaklar sahadaki oy değişkenliğini hangi ölçüde etkiledi? Önemli ilçelerdeki adaylar nasıl yöntemler izledi? Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın artıları-eksileri nelerdir? Buna benzer tüm soruların cevaplarını kısa kısa yazacağım.
- Seçim sürecinde Büyükşehir için yarışan Cumhur İttifakı adayı Mustafa Savaş ile Millet İttifakı adayı Özlem Çerçioğlu sert açıklamalarla geçen bir kampanya süreci yürüttü. İkili atışmalar, medya üzerinden yapıldı. Zekice cevaplar üreten Çerçioğlu, iktidarı ve Cumhur İttifakı karşısında her açıdan önde gitti.
Rakibi hamle yapmadan atağa geçen Çerçioğlu, genellikle fitili ateşleyen ama gündemi de belirleyen taraf oldu. Tabi süreç içerisinde Mustafa Savaş'ın en büyük hatası, yakın çevresi ve hatta kurduğu yanlış ekip oldu. Egoman birkaç gazeteci, kötü bir SKM ve onu eleştirip doğru kararlar almasını sağlayacak sağlam ekibi yoktu.
Seçim kampanyasını Denizli'den gelen ithal gölge danışman, arka planda çalışan bir kaç isim, ona yanlış yaptığında uyarıda bulunamayan danışmanları vs Cumhur ittifakının kaybetmesindeki başlıca etmenler. Sonuç olarak, Savaş'a akıl vermeye çalışan akılsızlar kendi hırsları uğruna düşmanlar yarattılar. Yanlış kararlar aldırttılar. Ismarlama anketlerle, önde olduklarını söylediler. Geçmişi karanlık olan bazı isimlerin oyununa gelen Cumhur'un büyükşehir ekibi, maç sonunda mağlup oldu. Hatta maç bittikten sonra bile, ‘Siz görürsünüz halı sahayı kapattıracağız daha; Hükümet biziz, Mustafa Bey gayet iyi oy aldı bizce; Özlem Çerçioğlu yargılanacak, görevden alınacak' tarzında saçma sapan hikayelere tutundular.
Mustafa Savaş'ın seçim sürecinde DSİ'nin misafirhanesinde konaklaması, şehirde su aboneliği bile olmadan su fiyatları konusunda vaatler vermesi, eksi not aldırdı. Eşiyle katıldığı bir yayında; eğer kazanırsak "Ankara'daki evimizi Aydın'a taşıyacağız" cümlesinden halkın ne anlayacağını siz biliyorsunuz zaten. Tabi karşı taraftaki stratejik hataları değerlendiren Özlem Çerçioğlu, her pozisyonu gole çevirmek için sürekli kale önünde bekledi. Rakibine; 'Turist Ömer' şeklinde seslenen Çerçioğlu, Savaş'ın Aydın'da misafir olduğunu sürekli dillendirdi.
Mustafa Savaş'ın yüzde 50 su indirimi vaadine alaycı bir tavırla cevaplar veren Çerçioğlu, "Bisiklet pompasıyla mı basılıyor kardeşim bu su? Kanuna göre vaat edilen şekilde indirim yapamazlar. Elektirik fiyatlarını indirsinler madem ben suyu direk bedava yapayım" gibi sözlerle, halkı ikna etti. Cumhur İttifakı’nın adayı tüm kampanya hatalarına rağmen; rakibine aslında daha çok yaklaştı. Sonuçta, 69 bin oy farkla Özlem Çerçioğlu sarı binanın tekrar patronu oldu. Ayrıca, Nazilli gibi önemli bir ilçeyle birlikte 10 belediyeyi kazanan Çerçioğlu, seçimden galip çıktı.
Özlem Çerçioğlu'nun da bazı hataları vardı elbet.. Ama seçimde kazanan başkanın hatalarından ziyade nasıl kazandı sorusunu incelemek daha mantıklı.
*Kucaklayıcı bir dil kullandı. *Her kesime ayırt etmeden, muhafakazar ve milliyetçi seçmene itici görünmeden propaganda yaptı. *Ekibini dışardan ithal etmedi.
*Yollarda gayet disiplinli asılan ve parti logosu kullanılmayan afişler olumlu etki yarattı. *Medyada verdiği açıklamaları niteliksel olarak etkiliydi. *İktidarı eleştirirken, AK Parti seçmenini rahatsız edecek bir üslup takınmadı.
*Daha çok halktan biri görünmek için başarılı bir görüntü sergiledi. *Güç zehirlenmesi yaşamadı ve seçimi ciddiye aldı. Yaptırdığı anketlerde 100 bin fark önde görünmesine rağmen, verilere inanmadı. *Sahadan kopmayarak, elinden geldiği kadar meydan konuşmaları yaptı.
*İttifakta olan kendi partisi ve İYİ Parti’yle iletişimini koparmadan süreci yönetti. *İlçelerdeki adayları iyi koordine ederek, sürekli iletişimde kaldı.
-Cumhur İttifakı tarafında AK Parti'nin Kadın ve Gençlik Kolları teşkilatları iyi çalışmalarına rağmen, adaylarının ilçe programları karıştığı için saha hakimiyeti kaybedildi. MHP'nin Germencik adayının kaybetmesi sürpriz olmadı, fakat Nazilli'de MHP'li Haluk Alıcık gibi güçlü bir siyasetçinin kaybetmesi Cumhur İttifakı’nı şaşırttı. Mustafa Savaş'ı ve Cumhur İttifakı’nı en çok sahiplenen adaydı Haluk Alıcık. Hatta ona Nazilli'de seçim kaybettiren de bu oldu. AK Parti teşkilatına yaptığı ziyarette; "Mustafa Savaş'a oy vermeyen bana da vermesin" çıkışı özellikle partisinin muhalif seçmenlerinden tepki topladı. Yakın çevresinden kimseyi dinlememesi, profesyonel bir ekip kurmaması, onu gerçekten seven 3-5 kişi bile seçimden aylar öncesinde küstürmesi, seçim bütçesini ve yönetimini Özgen Türker'e bırakması, meclis listesinde tepki çekecek olan isimlere yer vermesi, seçimi cepte görmesi gibi nedenler kaybetmesine neden oldu.
Hem de kendi yetiştirdiği genç siyasetçi Kürşat Engin Özcan'a mağlup oldu. Şunun bilinmesi lazım, sadece 3 bin oy farkla seçimi kaybeden MHP'li Alıcık'a seçmen anlamlı bir ders verdi. Kendisine bu kadar seçim hatasına rağmen çok çok ciddi oranda oy vermesi önemli. İYİ Partili Kürşat Engin Özcan'a kişisel kanaatim muhalif ülkücülerden ve Alıcık'a seçim hatalarından dolayı öfkelenen en az 5 bin seçmenden emanet oy verildi.
Eğer bu oyları iyi muhafaza edemezse, bir sonraki seçimde kaybetme olasılığı çok yüksek. Tabi Aydın'ın en büyük ilçesinde seçim kazanan Kürşat Başkan, evinde yatarak almadı seçimi. MHP ilçe başkanlığı döneminden bu yana her cemiyete gitti, kimseyle düşman olmadı. Hep sahada çalıştı ve kucaklayıcı bir dil kullandı. 31 Mart seçimlerinde de özellikle ev ev dolaşarak oy istemesi ve sahadan hiç ayrılmaması ona seçim kazandırdı. Geçmişten gelen sosyal çevrenin ve Özlem Çerçioğlu faktörünün de bu başarıya çok büyük katkısı var. Çevresini tek tek telefonla arayarak Kürşat Başkan için oy isteyen Gürdal Yüzügüler'i de unutmamak lazım.
- Nazilli'de seçimden sonra ittifak açısından çok büyük tehlikeler görüyorum. Belediyeye atanan başkan yardımcılarının kuruma girerken siyaseti kapıda bırakmamaları, her birinin ayrı ayrı belediye başkanı gibi tavır takınmaları, her birinin ayrı bir siyasi partiyi temsil ettiklerinin toplum tarafından bilinmesi, belediyeyi İYİ Partili Kürşat Engin Özcan kazanmasına rağmen, yönetici ekibinde neredeyse hiç İYİ Partili olmaması gelecek açısından sıkıntı yaratır. Bir başkan yardımcısının odasında CHP'liler, diğerinde MHP'liler, birinde AK Partililerin olması İYİ Partilileri acayip kızdırıyor.
Yönetim kadrosu ve zafer sarhoşluğu içinde olan kimileri, kinle hareket ediyor. Birileri de boşluğu değerlendirip her yere sızmaya çalışıyor. CHP Nazilli'de kendi içinde kaynarken, İYİ Partililer ise seçimde maddi manevi efor harcalamalarına rağmen halen iktidar partisi olamadılar. Kişisel kanaatim, İYİ Parti ilçede iktidar partisi olduklarını, belediyenin çarşamba pazarına dönen yönetimine yapacakları baskıyla ilan edecekler. Tabi seçim sürecindeki İYİ Parti İlçe Başkanı Durmuş Kural ile CHP İlçe Başkanı Serkan Sevim'in pozitif birlikteliği ittifak ruhunu perçinlemişti. Maddi olarak seçimi İYİ Parti göğüslese de sahada CHP teşkilatı onlara oy desteği sağladı. O süreçte CHP oylarının eksiksiz Millet İttifakı’na gitmesi için yoğun çaba sarf edildi. Sonuç itibariyle ittifak meyve verdi ve İYİ Parti, ülke genelindeki en büyük ilçesini Aydın'da kazandı. Aynı birliktelikle İncirliova'da da seçim kazanan İYİ Parti, Aydın'da 2 belediyeyi MHP'den almış oldu.
Efeler'e kısa değinmek istiyorum. Zira orada Söke, Kuşadası ve Didim'de olduğu gibi benim nazarımda seçimin sonucu belliydi. Cumhur İttifakı’nın adayı MHP'li Ümmet Akın, Efeler'de iyi bir performans sergilemedi. DP'nin adayı Mesut Özakcan'ın soldan oy alıp, Cumhur İttifakı’nın Efeler'de başarıya ulaşacağını sandılar. Ama Özakcan oyu soldan değil sağdan parçaladı. Sonuçta CHP merkez ilçeyi kaybetmemiş oldu. Kuşadası'nda Ömer Günel ise güzel bir seçim süreci geçirdi. Kemikleşmiş CHP seçmeni beklenen bir oy oranıyla Ömer Bey’i başkan seçti.
Sevgili okur, yazı uzun oldu ama konularda kısa yazılmayacak kadar önemliydi. Seçim sürecinde daha yazılacak birçok detay olmasına rağmen sayfayı kaplamamak ve sizi yormamak için burada noktalıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Allah'a emanet.