28 yaşında gencecik bir kardeşimizi kaybettik.
Yakın çevresinin verdiği bilgiler, hiç de iç açıcı değil.
İntiharının uyuşturucu ile alakalı olduğunu iddia edenler çoğunlukta.
Herkes "uyuşturucu" sorumlu diyor, ancak uyuşturucu ile mücadele konusunda somut bir adım yok.
Baloncu Kadir'in ölümü, uyuşturucu ile mücadelede belki de bir milat olabilir.
Kadir uzun süredir uyuşturucu illetinin pençesinde idiyse, niye müdahale edilmedi?
Neden bir sağlık kuruluşuna sevki sağlanmadı?
Bir gece önce yine cinnet geçirdiği, küçük çocuklarından birini öldürmesine ramak kaldığı anlatılıyor.
Apar topar ailesinin şehir dışına gönderildiği de bilgilere ekleniyor.
Anlaşılan, Kadir ve ailesi uzun süreden beri dram yaşıyordu.
Hiçbir önlem alınmadığı için de kaybedildi.
Belki de daha büyük bir facia meydana gelebilir.
Koskoca bir aile cinnet anında kaybedilebilirdi.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
Uyuşturucu ile mücadele, giderek bir numaralı gündem haline dönüşüyor.
Kuşadası Devlet Hastanesi bünyesinde AMATEM açıldı.
Ancak, işlevi yeterince bilinmiyor ve önemi henüz anlaşılmış değil.
Merkezin başında dünyalar iyisi psikiyatrist Süleyman Gündüz var.
Sayın Gündüz, çeşitli konularda gönüllü hekim olabiliyor.
Ailelere AMATEM'i anlatmak ve nasıl faydalanacaklarını göstermek, şu an hepimizin bir numaralı görevi olmalı.
Uyuşturucu krizinde ne yapılması gerekeceği konusunda bir kitapçık oluşturmakta fayda var.
Burada da devreye yerel yönetimler girmeli.

KUŞADASI GÜNDEMİ
Kuşadası gündemi, artık bu türden yaşamsal konularla ilgilenmeli.
Mahallelerde gönüllü meclisler oluşturulmalı.
Sadece uyuşturucu ile değil, ekonomik kriz ile mücadele eden aileler tespit edilmeli.
Bu ailelere koruyucu kalkan olunmalı.
Bazı mahallelere sadece göbek atmak için gidilmemeli.