Geçtiğimiz günlerde, Kuşadası'nın denize en yakın meydanı olan Balıkçı Meydanında, iki balıkçı heykelinin de yer aldığı havuz; Kuşadası Belediyesi Fen İşleri ekiplerince yıkıldı.
Kucak dolusu para dökülerek yapılan heykelin ve havuzun akibeti; kırılıp, dökülüp bir kenara atılmak oldu.
On yıldır, Kuşadası'nın kalbinde yer alan bu heykelin ve havuzun neden yıkılıp, kaldırıldığına dair resmi bir açıklama da yapılmadı.
Heykeller birilerini rahatsız mı etmişti, çok mu kötü bir görüntü sergileniyordu? Yoksa Kuşadası halkının nefretini mi kazanmıştı?
Elbette hayır, böyle olsa bizim bilgimiz olurdu. Tam tersi, Kuşadası çok eski yıllarda bir balıkçı kasabası olarak anılıyordu.
Rodos ve İstanköy'den gelen muhacirler, ilçemizdeki balıkçılığa önderlik etmişti.
İki heykelden birinin Balıkçılar Odası eski başkanı Recep Alev ve arkadaşı İrfan Kaynak'ı simgelediği ifade ediliyor.
Bu iki isimden Recep Alev, zamanında CHP yönetim kuruluğu üyeliği de yapmış, değerli bir Kuşadalı.
Sayın Taylan Sağnak döneminde, Kuşadası Belediye Meclis üyesi görevinde de bulunmuş.
Balıkçılık yapan halihazırda 100 civarındaki Kuşadalı ailenin yakından tanıdığı bir isim.
KUŞADASI'NDA BALIKÇILIK
Kuşadası'nda balıkçılık giderek önemini yitiriyor.
Destek yok, teşvik yok, özendirici çalışmalar yok.
Bir festivali bile yok. Gelen geçen konukların balıkçılık adına anlatacağı bir anekdot dahi yok.
Belki de, o iki heykelden başka, konuşulacak bir şey de bulunmayabilir.
O iki balıkçı heykeli ile ne mesaj veriliyor, topluma anlatılamamış da olabilir.
Ancak, Kuşadası'nın kuruluş aşamasında ekmeğini denizden kazanan halkın naçizane anısını yaşatması bakımından önemliydi.
Nasıl bir düzenleme yapılacak, görelim bakalım.
Ama bir uyarı, Kuşadası'nın ekmek teknesinin bir parçası olan balıkçılar unutturulmasın.
EKMEK TEKNESİ
Balıkçılık Kuşadası'ndaki ekonominin dinamiklerini harekete geçiren bir faaliyet alanı olarak, hak ettiği saygıyı görmeli.
Gerçekten de heykeli dikilecek balıkçılara, biraz saygı varsa eğer.