Kuşadası Esnaf ve Sanatkarlar Odası elini taşın altına koydu.
Binlerce üyesi olan Oda, ilçemizde misafir olan öğrencilere destek olacaklarına dair açık çağrıda bulundu.
Kuşadası Cemevi de öğrencilere yardımda bulunma çağrısında bulunan kurumlar kervanına katıldı.
Gökten iki elma düştü, darısı hepimizin başına.
Peki, yakın bir zamanda gökten üçüncü bir elma daha düşer mi?
Düşer, elbette.Niye düşmesin? Masallar böyle bitiyor, sonuçta..
Yakında, Kuşadası Belediyesi de üçüncü bir elma ile katkıda bulunur, kış masalına.
Nihayetinde bizler, mutlu sonları seven bir toplumuz.
Sırf bu nedenle, izlediğimiz filmlerin sonları rutin kavuşmalarla biter.
Sibel'in kötü biten kış masalını, mutlu sona çevirme çabalarını anlayışla karşılamak lazım.
Biz mutsuzluklara alışık bir toplum değiliz.
Mutlu sonlarla dolu masallarla büyüdük.
AŞAĞILANMAKTAN KORKAN YOKSULLAR
Yoksulluk çeken insanların aşağılanmaktan korktukları için yardım taleplerini samimi bulmadıklarını ve genellikle yardım talep etmediklerini biliyor muyuz?
Salt bu nedenle; öğrencilerden, yoksullardan ve kadınlardan yardım talebi beklememek gerek.
Tıpkı şiddet gören kadınların aşağılanmaktan korktukları için yaşadıklarını anlatamaması gibi.
Toplumda yoksulluk ve şiddet, aşağılanma korkusu nedeniyle kol kola dolaşır.
Kimse bilmez, kimse anlatmaz, kimse yaşasa bile yaşadıklarını kabullenmez.
Yoksulluk ve şiddet ile yüzleşmek zordur.
Bu yüzden reddedilir, yaşanmış sayılmaz,.
YARDIM TALEPLERİNİ BEKLEMEYELİM
Bu nedenle derim ki, yoksullardan, öğrencilerden ve şiddet gören kadınlardan yardım talep etmelerini beklemeyelim.
Onlar yaşadıklarını itiraf edemedikleri için, bizler masalımsı bir dünyada yaşıyoruz.
Gökten üçüncü elmanın da düşmesini bekliyoruz.