31 Mart yerel seçimleri öncesinde CHP'de 13 belediye başkan aday adayı vardı.
Hayatımız boyunca belki bir kez daha böyle zengin aday profilini bir arada göremeyiz.
Çoğu aday adayı; arkadaşım, dostum, ailelerini, çoluk çocuklarını tanıdığım saygın kişilerdi.
Ayrım yapmadan her birinin haberlerini yaptım, haklarında güzel mesajlar vermeye çalıştım.
Tek bir aday adayı ismi üzerinden mesaj vermemeye azami özeni gösterdim.
Kuyumcu terazisi hassasiyeti ile davranmaya çalıştım ve birkaç kişi dışında aday adaylarının tümünü mekanımda ağırladım.
Tek bir kişi üzerinde yoğunlaşmam mesleki açıdan etik olmazdı.
Adayların hepsi çok değerliydi ve bu yüzden haksızlık yapmak istemedim.
16 Şubat tarihinde yapılacak kadın kolları seçiminde de iki değerli kadın aday göreve talip oldu.
Sevgili Olcay Aras ve değerli Ayşegül Dağlı'nın çalışmalarını yakından takip etmeye çalışıyorum.
Habercilik bize böyle öğretildi. Biz böyle bir terbiye aldık. Herkes kendine yakışanı yapar.
Bizim defterimizde küslük olmaz. Habere küsülmez, insana her daim şans tanınır. Aynı camianın insanları siyaset adına birbirini silmez.
GÖRDÜKLERİMİZ BÖYLE
Biz böyle öğrensek de, gördüklerimiz ne yazık ki böyle değil.
İnsanlar küçücük bir siyasi menfaat adına arkadaşlıklarını bitiriyor; dün canım dediklerine bugün "tu kaka" diyebiliyor.
Selam vermeyip, çiğ bakışlarla, sözlerle karşısındakini taciz edebiliyor. Bunları gözlemeye, ne yazık ki işimiz gereği katlanıyoruz.
Ancak, CHP Kadın Kollarına aday olmuş iki değerli kadından bir beklentim var. Onlar lider ve farklı davranmak zorundalar.
Sevgili adaylar; lütfen çevrenizdeki çiğ ve nefretten beslenen insanlardan uzak durun.
Kapınızı sevgiye ve hoşgörüye açın. Kuşadası'nın sevgiye ihtiyacı var.
Tükettiğimiz sevgi ve saygının bir gün hepimize lazım olacağını anlamalıyız.
KADINLAR ÖZGÜR İRADELERİ İLE VAR OLMALI
Kadın kollarında, İlçe ve İl yönetimlerinde, belediye meclislerinde kadınlar özgür iradeleri ile var olmalı.
Kimsenin maşası olmamalı. Kalbi ile vicdanı arasına hiçbir duvar koymamalı.