Uzun süredir sporla ilgili köşe yazmadığımı fark ettiğimde aklıma ilk gelen konu spor ve bilim ilişkisi oldu. Biliyorum çok geniş bir alan. Üzerine bir şeyler yazmaya kalkınca sanırım onlarca sayfa gerekecektir. Ancak işin temelinden biraz söz etsek sanki o kadar uzun uzadıya cümlelere gerek kalmayabilir.
Yılardır sporu, farklı branşları hem sporsever hem de basın mensubu olarak takip ettiğim için birçok farklı karakteri görme şansı buldum. Sporun içinde yer alan bu karakterler bazen büyük saygı duyduğunuz, bilgi almak için çabaladığınız kişiler olurken bazen ise ‘sporun içinde ne işleri var’ diye düşündürebiliyor.
İşini layıkıyla yapanları bir kenara ayırıp biz bilimin ‘B’sini dahi sporun içine koymayan (koyamayan) kişilere gelelim. Örneği de futbol üzerinden verelim. Bir yeteneğin meşin yuvarlağa ilk kez vurduğu andan jübilesini yaptığı sürece kadar her anında bilimsel yaklaşıma ihtiyaç duyduğuna inanırım. Altyapıya gelmiş bir çocuğun futbolla tanışma süreci, vücudunu kullanma dönemi ve koordinasyon konusunda yapacağı çalışmaları tamamen ‘hadi koçum sen yaparsın’ diyerek gerçekleştiremeyeceği ortada.
Bu nedenle aslında spor-bilim ilişkisi en başında başlamalı. Spor yapacak çocuğun sağlığından, bünyesinin spora el verişli olup olmamasına, hatta hangi mevkide başarılı olabileceğine kadar birçok konuda bilimden faydalanabilirsiniz. Bunun yanı sıra özellikle antrenman metotları konusunda bilim ve teknolojinin yepyeni yaklaşımlar sunduğunu da göz ardı etmeyelim. Aydın özelinde genç nesil antrenörler özellikle bu konuya kafa yoruyor. Bunu da birçok kez gördüm ve takdir ediyorum.
Asıl sorun kendini geliştirmeyen, yenilenen futbol ve spor anlayışından ziyade başarının sadece futbolcuları gaza getirmekten geçtiğine inanan kişiler. Öyle ki bir sporcunun belki de hiç alakası olmayan mevkide oynamasından tutun sağlık sorunu yaşamasına ve sonunda futbolu kötü anılarla bırakmasına varabilecek sonuçlar ortaya çıkabilir. Kısacası sporda bilimden, teknolojiden faydalanan ve gelişmeleri takip eden kulüpler, antrenörler ve oyuncular başarılı olmaya bence bir adım daha yaklaşıyorlar. Diğerleri ise klasik anlayıştan çıkmadıkları sürece yerlerinde saymaya mutlaka devam edecektir.

DİĞER YAZILARI