Dün Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Savaş, Kuşadası'ndaydı.
Basın toplantısına davet edildiğimde, aklımda tek soru vardı.
"Tariş arsasında ne yapılacağı?"
Toplantıya bu sorunun cevabını aramak için katıldım ve sorumu sordum.
Aldığım cevap beni oldukça mutlu etti.
Uğruna aylarca mücadele verdiğimiz, gazete çıkardığımız, ceza yediğimiz Tariş arsasının tamamiyle yeşil alan olarak değerlendirileceği cevabı beni oldukça mutlu etti.
Benim gazetecilik kariyerimin ikinci durağı Tariş'tir.
İlki ise, Kasım Yaman Parkı.
Kasım Yaman Parkı'nda devletin en büyük mülki amirini, Kaymakamı ikna ettik.
Tariş'te ise, önemli bir bürokrat ve milletvekiline sesimizi duyurabildik.
Umarım Kuşadası halkı adına verdiğimiz bu mücadele doğru değerlendiriliyor ve takdir buluyordur.
Neden Mustafa Savaş'ın basın açıklamasında olduğumuz sorgulanmamalı.
Kuşadası halkının sesini duyurmak için her platformda bulunmaya devam edeceğiz.
ÇERÇİOĞLU'NA KABUL ETTİREMEDİK.
Kuşadası Halkı'nın sesini maalesef Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'na duyuramadık.
Bu alanda Çerçioğlu Denizcilik Hizmet Dairesi adı altında kamu binası planlıyor.
Kamu binalarının şehir dışına çıkarılması aslında en doğru hamle olmalı.
Kent içindeki trafiği rahatlatmak esas alınmalı.
Tariş arsası üzerindeki tarihi yapıların içler acısı durumu ise olayın bir başka boyutu.
Ne yazık ki bu konularda Çerçioğlu'nu ikna edemedik.
KÜÇÜK BİR ANEKDOT
Önceki gün Tariş arsasındaki tarihi evlerin fotoğraflarını çekmek için bu alana girdiğimde, küçük bir kız çocuğu ile annesi de alana giriyordu.
Çocuk annesine şaşkın gözlerle sordu.
"Anne burası neresi böyle?"
Burası, Kuşadası'nın tam da göbeği, göz nuru.
Burası, Kuşadası'nın bina dikilmemiş tek alanı.
Burası, şehir içinde yağmalanmamış tek köşe
Burası, bizim park olarak hayal ettiğimiz, yarın kimsenin şaşkınlıkla bakmayacağı kent noktası.
Bugün harap ve bitap durumda olabilir.
Ancak, yarın, küçük kız çocuklarının oyun oynayacağı bir park alanı haline de gelebilir.
Burası bizim, Tariş arsası.