“Dünyanın hiç bir yerinde hiç bir milletinde , Anadolu köylü kadının üzerinde kadın mesaisi zikretmek imkanı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim “diyemez.
Bu anlamlı ifadelerin sahibi Mustafa Kemal Atatürk’ün kahraman Türk kadını için söylediği sözler ile yazımıza başlayalım istedim..
Günümüzde isimleri unutulmuş ama unutulmaması gereken Cumhuriyetin yetiştirdiği, milli mücadelenin kahraman efsane kadınları..
Onların hayatları belki yaşadıkları dönemde o günün şartlarıyla güllük gülistanlık refah içinde değildi ama hiç yılmadan vazgeçmeden davaları için mücadele verdiler, savaştılar ve çalıştılar. Gönüllerinde vatan muhabbeti taşıyan o cesur vatanseverlerin milli mücadele yıllarında efsane başarılarının aslan payını da hiçbir zaman kendilerine ayırmadılar .Bu başarının sırrının ise birlik ve beraberlik şemsiyesi altında yaşamak olduğunu hep söylediler.
İste bu dönemdeki cesur kadınlarımızın başlattığı hareketler bugünümüze âdeta ışık tutmuştur. Atatürk’ün öncülüğünde yaktığı meşalenin altında, kadın devrimcilerinin başarılarını bugün biz anlatsak yazsak da nafile kelimeler yetmez. İşte bu sebeple de onlar bizim kahramanlarınız olmuş birer efsane kadınlardır.
Büyük menderes ovasının bereketli topraklarındaki yiğitlerin kurtuluş savaşındaki kahramanlıkları da birer efsane olmuştur. Milli mücadele de büyük Menderesin yetiştirdiği öncülerden biraz bahsedelim. Yerel yönetimlerde ilk kadın temsilcimiz Aydın- Çine ilçesine ( bugünkü Karpuzlu ilçe merkezi) bağlı Demircidere köyünde yapılan muhtarlık seçiminde seçilerek ilk kadın muhtarı olmuştur Türkiye’nin ilk kadın muhtarı Gül Esin ( Gülkız Ubbül ) 1933 yılında bir çok erkek adaya fark atarak bu unvana kavuşmuştur. Muhtar seçilmesi köyünde sevinçle karşılanırken, dönemin Halk Evi gazetesinde “ Büyük İnkılabın İlk Kadın Muhtarı, Vazifen Kutlu ve Mutlu Olsun “ manşetiyle haber olan Gül Esin yerel siyasette çok önemli hizmetler olmuştur.
Gül Esin, halkın dayanışma kültürünü artırmak ve güçlendirmek amacıyla köy kooperatifçiliği projelerini başlatmış, o dönemde kız kaçırma olaylarının engellenmesi için gençlerle ve aileler ile diyaloglar kurmuş ve onların evlenmelerinde yardımcı olmuştur. Köyde kahvehanelerde kumar oyunlarını yasaklamış, eğitim seferberliği ile gençleri okumaya öğrenmeye ve spor faaliyetlerine yönlendirerek topluma kazandırmayı amaçlamıştır.
Milli mücadelenin efsane kadın kahramanlarından biride namı diyar İmamköylü Çete Ayşe yada Efe Ayşe olarak tanınan İstiklâl Madalyası sahibi cesur bir kadın asker..
Efe Ayşe 1919 yılında Yunanlıların Aydın’ın işgali sırasında Yörük Ali Efe grubuna katılmış ve Malgaç baskınında savunmada Aydın’ın kurtuluşuna kadar savaşmıştır. Kuva-yi milliye tarihinde ilk “ efe” unvanını almış ve efe elbisesini giyinmiş cesaretiyle kahramanlığıyla örnek olmuş bir Anadolu kadınıdır. Aydın’ın kahraman kadın askerinin savaştaki cesaretiyle beraber söylediği sözler ise herkesi yüreklendirerek ve ilham verecek niteliktedir.
Bu yüzden bizde Çete Ayşe'nin o anlamlı güzel sözleri ile yazımızı bitirelim.
Efe Ayşe diyor ki;
“Bazı kadınların içinde bir pehlivan, bazı erkeklerin içinde de korkaklıklarından dolayı bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağındır, börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız biz de bu vatanın olmalıyız” ..