İsrail ile Filistin birbirine girdi yine en çok biz etkilendik. Ülke olarak “Mehmetçik Filistin’e” diyenler ve “Filistin bize ihanet etti” diyenler olarak ikiye ayrıldık. Ha bir de “Kardeşim sakin olun, bizim derdimiz bize yetiyor” diyen azınlık var.
Sosyopolitik olarak iki grupta yer alıyoruz temelde. Bu nedenle iki ülke arasında çıkan savaşta bizim de bu şekilde birbirimize girmemiz ilginç değil. Ama Mehmetçik’imiz başka ülkelerin sorunu için harcanamayacak kadar kıymetli.
İşin bir de ekonomik boyutu var. Savaş İsrail ile Filistin arasında. Ancak İsrail’den sonra en büyük zararı gören ülke Türkiye. Borsa İstanbul, İsrail’den sonra en çok değer kaybı yaşayan ikinci borsa oldu. Savaşın tarafı değiliz, savaşa girmeye hevesli resmi açıklamalarımız yok. Böyle açıklamalar yapan Amerika’nın borsası değer kazanırken biz değer kaybediyoruz, üstelik en çok biz değer kaybediyoruz.
Bu şaşırılacak bir şey değil aslında. Maalesef ülkemiz son yıllarda günden güne daha kırılgan bir ekonomiye sahip oluyor. Bu nedenle de içeride ya da dışarıda yaşanan her gelişme bir şekilde bizi etkiliyor.
Savaş henüz çok tazeyken yurt içinde sanayimiz, ticaretimiz ciddi oranda etkilenme endişesi yaşıyor. Bu durumda bir de Filistin’e desteğe gittiğimiz bir senaryoda Türkiye’yi çok daha karanlık günler bekler. İsrail’i destekleyen ülkelerin elbette bir yaptırımı olacaktır çünkü. Savaşın kendi yükünün yanında bir de ekonomik olarak bedeli çok ağır olacaktır.