Limited şirketlerde bir ortağın ortaklıktan çıkarılması iki durumda mümkündür. Sözleşmede öngörülen sebeplerin varlığı halinde ortaklık kararı ile çıkarma ve haklı sebeplerin varlığı haline mahkeme kararı ile çıkarmadır. Ortaklığa sağlanan çıkarılmayı talep etme hakkına karşılık, ortağın da haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklıktan çıkmayı talep etme hakkı sağlanmıştır. Haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklıktan çıkarılma ancak mahkeme kararı mümkündür. TTK.m.640 düzenlemesine baktığımızda, haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklığın genel kurul kararı doğrultusunda mahkemeye başvurarak ortağın ortaklıktan çıkarılmasını talep etme hakkını haiz olduğunu görmekteyiz. TTK.m.621 maddesi h bendine göre önemli kararlar ancak genel kurulun karar alması ile mümkündür. Bu kararlar temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması ile alınabilir. Bu davada ileri sürülecek olan haklı sebeplerin varlığıdır. 640.maddede bu haklı sebeplerin ne olduğuna değinilmemiş, hakime bu hususta geniş bir takdir hakkı verilmiştir. Şöyle ki, haklı sebepler şirket sözleşmesinde düzenleneceği gibi sonradan ortaya çıkıp da sözleşmeye girmeyen sebepler de olabilir. Bu haller sınırlayıcı değildir. Haklı sebep de tek başına ortaklıktan çıkarma için yeterli olmayıp şirketin maddi manevi gidişatını tehlikeye düşürür nitelikte olmalıdır. Bunun için ortaklıktan çıkarılması istenen şahsın kusurunun da varlığı gerekmemektedir. Ancak şirketin refahını zorlaştıran ve ortaklığın çekilmesi zor bir hal alan durumlarda haklı sebep var kabul edilmeli ve bu durum ortağın şahsından kaynaklanmalıdır. Tabi ki bunu hakkaniyet ölçüsünde takdir edecek olan mahkemedir. Örneğin, ortakların birbirlerine karşı hileli durumlarda bulunması, birbirleri ve şirket aleyhine tasarrufi ve borçlandırıcı işlemler yapılması, şirketi zor duruma sokacak maddi yatırımların yapılması, ahlaka mugayir davranışlarda bulunulması, güven ilişkisini zedeleyecek tarzda davranılması, ortaklık maddi manevi yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, menfaat çatışmaları, şirketi zora sokacak kararlar alınması, yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümünün ihlali, birçok şirkette üyelik sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik, sürekli hastalık hali, nüfuzun kötüye kullanılması haklı sebeplerden bir kaçı olarak sayılabilir.