“FAZLA MESAİ ALACAĞINA İLİŞKİN BORDRO İMZALANMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER”
Siz kıymetli okuyucularıma bu hafta iş hukukunda en çok merak edilen fazla mesai alacağına ilişkin olarak karşımıza çıkan Yargıtay tarafından verilen emsal nitelik teşkil eden kararını örneklerle birlikte anlatmaya çalışacağım.
Son dönemde iş hukuka ilişkin uyuşmazlıklar ile sık sık karşılaşmaktayız. İşçilerin iş yerlerinde çalışırken fazla mesai alacaklarına ilişkin taleplerinin ispatı oldukça önemlidir. Yargıtay tarafından işçilerin fazla mesai alacaklarına ilişkin olarak İŞ Mahkemesinde dava açarken dikkat etmeleri gereken hususları açıkça belirtilmiştir..
Yargıtay tarafından emsal bir nitelik teşkil eden “bordro imzalarken dikkat başlıklı' kararı işçileri yakından ilgilendirmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, emsal nitelikteki bir karara daha imza atmıştır. İşten ayrılan garson, fazla mesai ücretinin verilmediği iddiasıyla lokanta sahibine karşı İş Mahkemesinde dava açmıştır. Yargıtay, davacı olan işçinin talebini yerinde bulup işçiyi haklı görerek, fazla mesai alacağına ilişkin isteminde 'maaş bordrosu'nun esas alınacağına hükmetmiştir.
Yargıtay’ın vermiş olduğu bu karar milyonlarca özel sektör çalışanına örnek olacak mahiyettedir. Yargıtay tarafından verilen kararda, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında imzalı bordroların dikkate alınacağına hükmetmiştir.
Bir lokantada garson olarak çalışan M.D., işten ayrılınca resmi tatillerde çalıştığını belirterek fazla mesai alacaklarının tahsilini İş Mahkemesinden talep etmiştir. Davalı esnaf lokantası sahibi S.H., davacının iddialarını reddetmiştir. İş Mahkemesi, lokantada çalışan tanıkları dinleyerek fazla mesai yapıldığına hükmetmiştir. Kararı inceleyen Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.
ÇALIŞAN HAKLI BULUNDU
Dava dosyasını yeniden açan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara daha imza atmıştır. Fazla mesai taleplerinde imzalı bordroların dikkate alınması gerektiğinin vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verilmiştir;
"Başvuru, davalı işverene ait lokantada garson olarak çalışan davacı işçinin fazla çalışma ücretinin ödenmediği iddiasına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması için temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, fazla çalışma ücretine ilişkin olarak kurmuş olduğu hükme esas bilirkişi ek raporunda işçinin fazla çalışma ücreti, hatalı bir şekilde, yalnızca tanık beyanları esas alınarak hesaplanmış; imzalı ücret bordrolarına itibar edilmemiştir. Ancak, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında işçinin imzalamış olduğu ücret bordrolarının da esas alınması gerekmektedir.
Nitekim, imzalı bordroda yazılı olan fazla çalışma süresinden daha uzun sürelerle fazla çalışma yapıldığı iddiası işçi tarafından ancak yazılı delille ispat edilebilecektir. Mahkemece bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara itibar edilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır.
"İLKE VE ESASLAR GÖZETİLMEDEN KARAR VERİLMESİ HATALI"
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının son brüt ücretinin 2.475,84 TL olduğu ve haftada 28 saat fazla çalışma yaptığı belirlenmiş, bu verilere göre hesaplama yapılmış ise de imzalı ücret bordrolarının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
İşçinin gerçek ücretinin bordroda belirtilen miktardan daha yüksek olması mümkündür. Ancak bu halde dahi, imzalı bordrodaki fazla çalışma süresini aşacak şekilde fazla çalışma yapıldığı iddiası ancak yazılı bir delil ile ispatlanabilir. Böyle bir yazılı delilin bulunmaması halinde, bordrodaki fazla çalışma süresi ile bağlı kalınarak gerçek ücret üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanmalı, bordrodaki ödeme miktarı mahsup edilerek sonuca gidilmelidir. Mahkemece bu ilke ve esaslar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, kanun yararına temyiz isteğinin bu gerekçe ile de kabulü gerekmiştir."