Genç bir kadın olarak ben bugün, kendi yaşama özgürlüğümün başkaları tarafından elimden alınma ihtimali olmasına ne kadar susabilirim? Ya da benim gibi binlerce kadın ne kadar susabilir? Bu konuda konuşmak, her an haklarımızı savunmak, en başta insan olduğumuz için en büyük hakkımız. Ve bu hakkımızın elimizden alınmaya çalışılması, sesimizi çıkarmaya çalıştıkça kulakların kapatılması çok acı. Ama ne olursa olsun bunca sessizliğin altında ne çığlıklar olduğunu unutmamakla beraber daha yüksek çıkacak sesimiz ve kapatılan her kulağı tek tek açacağız. Çığlıkların altındaki her cümleyi unutmadığımız gibi unutturmayacağız da aynı zamanda.
Bu durumu istatistiki verilerle açıklayacak olursak şayet; 2021 yılının yıllık raporuna göre, öldürülen 280 kadından 33'ünün polis ya da savcılığa giderek şikayetçi olduğu ya da uzaklaştırma kararı olduğu tespit edilmiş. Ancak o 33 kadının da hayatı elinden alındı. Bazılarının ölümü o kadar acı vericiydi ki aklımıza kazındılar. Daha da acı verici bir şey söyleyeyim mi? Öldürülen kadınların cinayetine ses çıkaran, katillerinin tutuklanması için her şeyi yapan kadınların da bir zaman sonra ölüm haberlerinin yayınlanması.
Mesela aklımdan bir türlü çıkaramadığım iki isim Azra Gülendam Haytaoğlu ve Avukat Dilara Yıldız. Azra, sosyal medya ve benzeri platformlar üzerinden her kadın cinayetinin açıklığa kavuşması ve suçluların yargılanmasını, şiddete maruz kalan her kadının sesi olmak isteyen bir gazetecilik öğrencisiydi. Kadın ve çocukların sesini duyurmak, zalimliklere son verilmesini sağlamak için gazeteci olmak istiyordu. Olamadı, çünkü bir erkek tarafından öldürüldü. Dilara, şiddet gören ve olası tehditlerden korunmak isteyen her kadının yanında olan bir avukattı. Daha bir çok kadının hayatını kurtaracaktı. Kurtaramadı, çünkü bir zamanlar hayatına aldığı bir erkek tarafından öldürüldü. Bu iki isim gibi, saymaya kalksak ne sayfaların ne de zamanın yetmeyeceği daha niceleri var. Unutmayın, her kadın aynı zamanda bir insan. Bir obje değil. Öldürme arzusu duyanların, şiddete meyilli, şiddet eylemi gösterenlerin caniliklerini gidermeleri için var olan canlı değil. Kadın; anne, hayat arkadaşı, kız kardeş, kız evlat ve tekrar tekrar söylüyorum, her şeyden önce insan.
