Cumhurbaşkanlığı için yapılacak ikinci tur seçimlerine doğru geri sayım sürerken cumhuriyet tarihinin en yüksek katılımlı seçimlerinden biri geride kaldı. 14 Mayıs Genel Seçimlerine YSK’nın açıkladığı verilere göre katılım oranı yüzde 87,04 oldu. Aydın’da da yoğun bir katılım olduğu görüldü. Şimdi ikinci tur için gün sayarken yine aynı oranda katılım olup olmayacağı merak ediliyor. Yurt dışında devam eden oy verme işlemlerine ilk turdan bile daha fazla bir katılım olduğu görülüyor. Bir de alternatif adaylara yönelip iki seçeneği de istemeyen ya da kimin daha iyi olabileceğinden emin olmayan seçmenler var. Bu seçmenlerin büyük çoğunluğu sandığa gitmekten çekiniyor. Sonucun ülkemizin iyiliği için bir şeyi değiştireceğine inanmıyor.
Türkiye’de geçerli olan hükümet sisteminde her bir oyun geçmiş dönemlerden çok daha fazla önemi var. En çok da kararsız seçmenlerin oyu kıymetli. Sinan Oğan, desteğini açıklamadan önce “Milliyetçi seçmeni kilit seçmen haline getirdik” derken kendisine oy veren kitlenin oyunun kıymetini anlatmaya çalışıyordu. Oğan’ın seçmeni şu an en kritik seçmen evet. Ama sadece onlar değil, önceki seçimde verdiği karardan emin olmayan seçmen de çok önemli. Sandığa gitmeyip şimdi gitmesi gereken seçmen en önemlisi. Kafası karışıp oyunu geçersiz saydıran seçmen de çok kıymetli. Çünkü bu seçim iki seçenekli. Sandığa gitmemek için bir neden yok. Kim gelirse gelsin herkesin niyeti ülkenin iyiliği ve selameti olacak. O nedenle bize düşen vatandaşlık görevimizi yerine getirip sandık başına gitmek olacaktır. Özellikle kararsız seçmenler, önümüzdeki birkaç gün içinde tercihini yapıp mutlaka sandığa gitmeli. Ülkenin önümüzdeki 5 yılını belirleyecek olan yine kararsız seçmen olacak.