Her yıl olduğu gibi karne zamanı geldi. Çocuklarımız karnelerini aldılar. Çoğu mutlu oldu. Aslında çoğu mutlu oldu. Çünkü neredeyse takdir almayan çocuğumuz yok! Aileler mutlu mesut. Ama kafamda şöyle bir soru var; acaba bu çocukların hepsi gerçekten bunları hak ederek mi aldılar? Çocuklarımızın çoğu özel okullarda okuyor. Zaten devler okullarını söylemek bile istemiyorum da. Onlar ayrı bir iç sızısı. Bu okullarda en iyi olmak kaygısı var. Çocuğunuzun başarısı olsun ya da olmasın, var mı ya da yok mu? Bilmiyoruz! Çünkü her şey artık ticarete döküldüğü için, Çünkü şimdi herşeyin değeri parayla ölçüldüğü için, açıkcası bu çocukların başarıları hakkında endişelerim var! Dileğim bu takdir ve teşekkür belgeleri layıkıyla alınmıştır. İşin asıl başka bir tarafı içimi acıtıyor.

Bu çocukların yanı sıra hiç okula gidemeyen, üstelik küçük yaşta büyük, büsbüyük sorumluluk altına girip ailenin geçimini sağlamak adına çocuk yaşta okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalan çocuklarımız. Onlar da bizim çocuklarımız. Bu çocuklar okula giden, eğitim alan arkadaşlarına imrenerek bakıyorlar. Ancak imkânları olmadığı için gidemiyorlar. Bu çocuklara da olanak sağlansa bunlar da okula gitmeyi istemezler mi sanıyorsunuz? Kesinlikle isterler. Ancak ülkenin bu giderek yaşadığı ekonomik çöküşler yüzünden birçok çocuğumuz okula gidemez hale geldi. O çocukların eşit şartlarda olduğunu düşünmek bu manzarayı görmezden gelmek demek. O çocuklarının sıcak bir ortamı yok! O çocukların belki çalışan babası yok! Belki de hiç babası yok! Belki tüm sorumluluk bu çocuklara ait. Hiç düşünüp, empati yaptınız mı? O yaşta ailesinin sorumluluğunu aldığı için okula gidemiyor.

Bazı ailelerin de hiç çocukları yok! Olmuyor, belki de çocuklarını kaybetmiş olabilirler. Bugün bir televizyonun haber programında sunucu çocuklardan karnelerini takdir ve teşekkürlerini telefondan göndermelerini istiyor. İyi ki bu sosyal medya var. İnsanlar gün boyunca çocuklarının başarılarını kare kare paylaştılar. Yazdığım nedenlerden dolayı bunu doğru bulmuyorum. Bu ülkede herkesin şartları eşit değil. Biraz bu konuda düşünceli olsalar diyorum. Bir tek çocuğun gözü yaşlıysa ve imrenerek bakıyorsa bir şeye, BİZE YAZIK! Sizin sevindiğiniz yerde çok üzülen insanlar var. Bir de bir şey var başkalının umurunda mı sanıyorsunuz? Başka insanları çok da ilgilendirdiğini sanmıyorum herkesin çocuğunun başarısının. Koşullar eşit olsa canım kurban. Çocuklarımız geleceğin yatırımları, yaratıcıları onlara en iyi şekilde bakmamız ve topluma kazandırmamız lazım. Onlara lütfen başkasının çocuğu gözüyle bakmayalım. Hayalim o çocukların tek fire vermeden topluma kazandırılması, eğitime katılması. Bir gün inanıyorum ki hiçbir çocuğumuzun gözünden bir damla yaş akıtmayacak Türkiye hayal ediyorum. HERKESE İYİ TATİLLER