Bu yazıyı iki fotoğrafımla ilgili aldığım övgü ve yergiler üzerine yazmak istedim. Aslında bana gelen yorumlardan toplumumuzun ne kadar kutuplaştığını hissettim. Temel amacımız olması gerektiğini düşündüğüm toplumsal refaha en çok zararı verecek olan bu konu çok önemlidir.

Halkı kin ve öfkeye yönlendirecek söylem ve eylemlerin suç olduğu ülkemde bu suç her gün işleniyor. Kin ve nefretin toplum içinde yayılması, devletin temel amaçlarından biri olan halkını refah ve huzur içinde yaşatma sorumluluğuna vurulacak en büyük darbedir. Bu iç savaşın kapısını açacak olan en tehlikeli söylemse, hain yaftaları olacaktır. 12 Eylül de yaşamış olduğumuz bu iç savaşta, siyasetin rekabetten koparak birbirini vatan haini ilan etmiş halk çocuklarının çatışmasıydı. Bizi gelişme yolunda çok geri bırakmıştı. Bugünde tüm siyasi figürlerin birbirini bu şekilde tanımlamaları, tabanda gerginliklerin artmasına sebep olmaktadır. Halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek emperyalist güçlerin ve onun maşası terör örgütlerinin işine yarar. Bu öfkenin yaratacağı kaosun başlaması kolaydır ancak şiddetin nerede duracağını onu başlatanlar bile tasavvur edemezler. Bölgemiz ve dünya ölçeğinde gerçekleşen büyük değişimler, iç siyasi polemikleri yönlendirerek kendi amaç ve çıkarları doğrultusunda şekillenmemizi istemektedir. Bugün yaşadığımız iç siyasi polemiklerimiz bize verilen dozaj kadar yüksek seviyede değildir. Toplumsal gerginliklerimizin belli bir sınırı geçmemesi hepimizin çıkarınadır. Son yapılan belediye başkanları toplantısının, yerelde siyasetin gerilimlerini azaltarak toplumsal tabanda ki ayrışmayı azaltacağını umuyorum. Rekabet içinde bulunduğumuz hiç bir siyasi figür bizim düşmanımız değildir. Askerine polisine silah sıkan ve emperyalistlerin maşası konumundaki terör örgütlerine, legal tüm siyasi yapıların ortak tavır alacağı açıktır. Eğer terörün başarılı olmasını istemiyorsak tüm problemlerimizi akıl ve bilim çerçevesinde, demokratik tavırlarla çözelim. Legal siyasi yapıları terör örgütü ile bağlantılı gibi anlatırsak o örgütlerinde olduklarından daha güçlü olduğu algısını topluma yaymış oluruz. Bu terörle mücadelede zaaf yaratır. Terör örgütü kimki CHP gibi köklü bir partiyi ele geçirebilsin. İşte bu gibi söylemler, olmadıkları bir gücü kendi ellerimizle esas düşmanımıza vermek demektir. Daha akılcı söylemler ve politik duruşlar dünya arenasında ülkemizin layık olduğu yeri almasını ve daha zengin ve müreffeh bir konuma geçmemizi sağlayacaktır. Siyasi düşmanlıklar, siyaseti esas amaçlarından çıkararak gerilemenin yolunu açar. Akıl ve izan sahibi kadroların toplumun önünde olduğu bir düzen içinde, siyasi polemiklerden sıyrılarak refah ve huzur dolu bir ülke olmamızı diliyorum. Yegane anahtar budur.
Saygılarımla