YİNE GELDİ ON KASIM. Ve biz yine ve hala senin sevginle yaşıyoruz. Kalplerimiz seninle dolu hiçbir güç, hiçbir kuvvet bu aşkı bizden alamayacak. Senin ilkelerinden ayrılmayacağız! Bir şey var ki bizi çok üzen; galiba sana, ülkemize sahip çıkamadık. Tam bu noktada çaresiz kaldığımız bazı durumlar yaşıyoruz. Oysa çaresizlik diye bir kavram senin için yok hükmündedir. Biz nasıl bu hale geldik?
Resimlerini yırtıyorlar, çöpe atıyorlar, o kendini bilmez, dinin karanlık şemsiyesi altında başında sarıkla dolaşan cüppeliler heykellerini put sayıp yıkıp, parçalıyorlar. Sanıyorlar ki bu ülke dinle kalkınacak! Aslında biliyorlar böyle olmadığını. İşlerine öyle geliyor başka türlü varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil çünkü.
Bugün ki varlığımıza sebep olan istiklal savaşımızda şehidimizin dökülen kanlarını yok sayıyor bütün dünyanın hayranlıkla söz ettiği imkânsızı gerçekleştirdiğimiz, memleketinizin kahramanlık öykülerini sıradan bir öykü gibi ağızlarında küçümseyerek millete ve vatana saygısızlık ediyorlar. Çöküşe geçerek ülkeyi satmaya bile gidecek kadar yabancı güçlerin hegemonyası altına giren Osmanlıya hayranlığın göstergelerini her yerde sergileyerek. Yoktan var ettiğiniz Türkiye Cumhuriyetini görmezden gelecek kadar acz içinde davranıyorlar! Dünya devletleri üzerinde yarattığın prestijimiz seninle var hala. Dünya ülkeleri sana saygı duyuyor, ATATÜRK ÜN ülkesi diyorlar TÜRKİYE için.
Liyakat ortadan kalktı kimse layık olduğu makamda değil. Herkes her yerde görev yapabiliyor. Köylü milletin efendisiydi ya artık değil. Bir dokunup bin ‘’ah!’’ işitiyorsun çiftçiden. İthal edilen ürünler başka ülkelerin çiftçilerini kazandırırken bizim çiftçimiz var olma savaşı vererek çırpınıyor. Çoğu da topraklarını satarak artık tarımla ilgilenmiyor, yapmıyor. O çok önem verdiğin tarım öldü! Hayvancılığımızı hiç sorma? Yemyeşil ormanlarımız, yeşilin her tonuna sahip memleketimiz bir beton yığını haline geldi. Her yere kurulan enerji santralleri yüzünden yabancı sermayelere peskeş çekilirken tarumar edildi toprağın üstü altındaki madenlerden rant sağlamak için feda edildi. Adamlar kendi kıyamadıkları memleketlerini bırakıp, benim ülkemi talan ederek, altın arıyorlar ve bunlara müsaade edenler bu ülkeyi ne kadar seviyorlar merak ediyorum doğrusu? Dünyanın en güzel coğrafyası bizim ülkemiz. Biz herşeyimizi, samanı bile ithal eder olduk. Yaptığın kıyafet devrimi, harf devrimi hikaye oldu. Memleketimde araplardan ve arapça tabelalardan geçilmiyor. Burası Türkiye mi bir Arap ulkesi mi belli değil. Bizim kıyamadığımız ülkemizi dünyanın çöplüğü haline getirdiler. Avrupanın çöplerini, değerli topraklarımızda barındırıyorlar. Sebebini bilmiyoruz. Aslında hiçbir şeyin sebebini bilmiyoruz? Emekli aç, esnaf sıkıntıda, hergün binlerce iş yeri kapatılıyor. Evet, bu ülkede rahat, refah içinde yaşayan bir kaymak tabaka var. Onlar herşeyin en iyisini alıp en iyi şekilde fevkaladenin fevkinde yaşıyorlar. Olan gariban vatandaşa oldu. İnsanlar ‘’geçinemiyoruz!’’ diye bağırdıkça daha çok zam yapıyorlar. Bize, bu millete, dilberim ülkeye nasıl, neden kıyıyorlar hiç anlamıyoruz? Anladığımız bir şey var ki; o da ülkemiz bize bıraktığın yerde değil. Doğru dürüst bir tek fabrikamız bile kalmadığı gibi. Ülkenin en önemli değerlerinden olan şeker fabrikalarımızı, bu asker milletin tank palet fabrikalarını bile sattılar! İnsanların, hayvanların, toprakların, ormanların, doğanın kısacası Türkiye’min katledildiği bir dönemde yaşıyoruz. Kısacası hiçbir şey bıraktığın gibi bıraktığın yerde değil. OYSA NE KADAR ÇAĞ ATLAMIŞIZ SAYENDE…
MAHCUBUZ ATAM senin yoktan var ettiğin bütün fabrikalarımızı sattılar. En çok önem verdiğin eğitimi bitirerek ülkede muazzam bir işsizler ordusu yarattılar. En iyi eğitim almış çocuklarımız bile işsiz. ADALET Mİ? Gülüp geçiyoruz artık…
On kasımlar bizim için, senin ölüm günün değil anma günün değil. Hiç olmazsa senede bir gün bazılarının seni unutmadığımızı iyice görmesini, bilmesini vurgulamak için yaptığımız bir görsel eylemdir. SENİ ANMADIĞIMIZ GÜN YOK. SEN İÇİMİZDE HİÇ ÖLMEDEN YAŞAYACAKSIN

ATATÜRK ÜN AÇTIĞI VE TEK TEK KAPATILAN FABRİKALAR.
1-Ankara Fişek Fabrikası (1924)
2-Gölcük Tersanesi (1924)
3- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
7-Uşak Şeker Fabrikası(1926)
8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
11-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928)
12- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
16-Nuri Killigil Tabanca, Havan Ve Mühimmat Fabrikası (1930)
17-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934)ki. 20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
22-Bursa Süt Fabrikası (1934)
23-İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma)
24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
28-Ankara, Konya, Eskişehir Ve Sivas Buğday Siloları (1934)
29-Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935 - Tamamlandı)
30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma)
31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma)
32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
35- Ankara Çubuk Barajı (1936)
36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
37-Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
38-Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı Nud-36 Üretildi)
39-Malatya Sigara Fabrikası (1936)
40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
41-Malatya Bez Fabrikası (1937 Temel Atma- Bu Fabrika Hariç Bütün Bez Ve Dokuma Fabrikaları Atatürk'ün Sağlığında Açılmıştır.)
42-İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
44-Divriği Demir Ocakları (1938)
45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)
Yazımızı bir Atatürk sözüyle bitirelim!
"Türk Milleti, Türk Malı Alın; Türk Parası Türk Ülkesinde Kalsın!"