Tüm dünya olarak 2020 yılına kötü başladık. Ne kayıplar ne acılar yaşadık. Yakınımız olmasa dahi günlerce yas tuttuk. 2020 kimseye iyi gelmedi.
Sanırım süreç böylede devam edecek. Günü kurtaran kendini şanslı hissetmeye başladı. Daha yılın ilk günlerinde yaşananlar aslında yılın nasıl geçeceğini özetler gibiydi. Felaketler üst üste gelmeye devam etti. Ve hala devam ediyor. Bu durumdan nasıl kurtuluruz aslında belli ama biz insanlar hayata kafa tutmayı seviyoruz. Hayatta bize çelme takmayı seviyor. Karşılıklı birbirimizi minderde sırtını yere getirmeye çalışıyoruz anlayacağınız. Umarım sırtı mindere değen taraf biz olmayız.
Gelelim 2020 yılın başına. 24 Ocak’ta Elazığ ve Malatya’da 6,8 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Yerin 6,75 kilometre derinliğinde yaşanan depremde 37’si Elazığ’da, 4’ü Malatya’da olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, bin 607 kişi de yaralandı. Ülke olarak birlik olup Elazığ ve Malatya’nın yaralarını sarmaya çalıştık.
Bir başka felakette Van Bahçesaray’da yaşandı. 5 Şubat’ta bir minibüsün üzerine çığ düştü. Minibüste bulunan 2 kişiyi kurtarma çalışmaları devam ederken ikinci bir çığ felaketi yaşandı ve arama kurtarma çalışmalarına katılan 11 asker, 9 korucu, 2 itfaiye erinin içinde bulunduğu 41 kişi hayatını kaybetti.
Felaketler ardı ardına devam ederken sınır dışında İdlib’te bulunan askerlerimize ateş açıldı. Hain saldırıda 7 askerimiz ve bir sivil personel şehit oldu.
5 Şubat tarihinde İzmir-İstanbul seferini yapan uçak Sabiha Gökçen Havalimanı’na indiği esnada pistten çıktı. Uçak içinde bulunan 180 kişi yaralanırken 3 kişi hayatını kaybetti. Bunlar ülkemizde yaşanan felaketler tabi bir de dünyada yaşananlar oldu. NBA basketbolcusu Kobe Bryant ve kızı helikopter kazasında hayatını kaybetti. Sevilen ismin hayatını kaybetmesine herkes çok üzüldü. Daha bunun gibi niceleri yaşandı. Fakat tüm dünyayı tek başına kasıp kavuran, insan sağlığına büyük etki eden, ülke ekonomilerini, sosyal hayatları çökerten tabi ki koronavirüsü oldu. Bir virüs tek başına tüm dünyayı etkisi altına aldı. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Bir anda hayat şartları, yaşan tarzları değişti. Sadece kendi ülkemizde 4 bin 842 kişi salgından dolayı hayatını kaybetti. Ülkemizde 181 bin 298 kişi de salgına yakalandı. Biz millet olarak temiz ve titiz bir milletiz. Önlemleri de çok önceden almamıza rağmen ağır kayıplar verdik. Belki de vermeye devam edeceğiz. Normalleşme sürecinde yaşananlar, gördüklerimiz bize bunları hissettiriyor. Umarım bu salgın 2021’i beklemez. Ve yeni yıl gelmeden başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya bu salgından kurtulur.