Bu hafta gazetenin bana ayrılan bölümünde sizlere çok önemli bir konuyu izah etmeye çalışacağım. Sizlerin de bildiği gibi vasi olmanın önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Kısıtlının yaşlı olması halinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılması suretiyle bakıldığı kuruma belirli mal vasiyeti yapıp yapamayacağı konusu hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Türk Medeni Kanun’unda vesayetin sona ermesinin sonuçları başlığı altında kesin hesap ve malvarlığının teslimi detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Şöyle ki;
Türk Medeni Kanunu madde 489- Görevi sona eren vasi, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı vesayet makamına vermekle yükümlü olduğu gibi; malvarlığını vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edilmek üzere hazır bulundurmak zorundadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 489. Maddesinde de görüldüğü üzere vasilik görevinin son bulması halinde vasinin hesap ve malvarlığı konusundaki yapması gerekenler detaylıca düzenlenmiştir.
Kısıtlının ölümü halinde vesayet kendiliğinden sona ermektedir. Türk Medeni Kanun’un 489. maddesi uyarınca görevi sona eren vasinin, raporlanmamış son döneme ait raporunu ve hesabı vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine ibraz etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Türk Medeni Kanun’u uyarınca vasi, malvarlığını teslim etmek üzere hazır bulundurmalıdır. Vasi, vesayet altındakinin ölümünü takip eden 15 gün içerisinde tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Vasinin düzenlediği son raporda; varsa ölüm sırasındaki malvarlığı dökümü (gayrimenkul, menkul mallar yüzük, kolye gibi kişisel tüm eşyalar) varsa banka hesabı bilgileri yer almalıdır. Malvarlığında meydana gelen artış ve eksilmeler, vesayet altındakine yapılan masraflar, elde edilen gelirler ayrıca gösterilmeli ve varsa ilgili belgeler rapora eklenerek vesayet makamına yazılı olarak ibraz edilmelidir.
Vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi, ara dönem raporlarını verildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde, ölüm halinde verilen raporu ise 15 gün içerisinde raporu inceler.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tanımı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 611. maddesinde detaylı olarak düzenlenmiştir. Şöyle ki;
Türk Borçlar Kanunu madde 611- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin devredilemezlik, iflas ve haciz hâlinde uygulanacak usul 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unda detaylı olarak düzenlenmiştir. Şöyle ki;
Türk Borçlar Kanunu madde 619- Bakım alacaklısı, hakkını başkasına devredemez. Bakım borçlusunun iflası hâlinde bakım alacaklısı, borçlunun ödemekle yükümlü olduğu dönemsel gelirin elde edilebilmesi için ilgili sosyal güvenlik kurumunca ödenmesi gereken anapara değerine eşit bir parayı, iflas masasına alacak kaydettirme hakkını elde eder. Bakım alacaklısı, bu alacağını karşılamak üzere, üçüncü kişilerce borçluya karşı yürütülmekte olan hacze katılabilir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras sözleşmesi şeklinde yani resmi senet olarak noter kanalıyla, sulh hukuk hâkimi, tapu memuru veya görevlendirilmiş memur önünde yapılmadıkça geçerli kabul edilmemektedir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin şekli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 612. maddesinde detaylı olarak düzenlenmiştir. Şöyle ki;
Türk Borçlar Kanunu madde 612- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir. Şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılmasında birtakım şekil şartları getirilmiştir. Bu şartlara uygunluğa dikkat edilmesi halinde ölünceye bakma sözleşmesinin yapılmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır.