Birkaç aydır Ağustos böceklerini kıskandıran bir hayat sürdük.
Konserler, mitingler, büyük ilgi gördü.
Eğlenceler vs gırla gitti.
Seçim sonrasında da, bu türden eğlenceler bir süre daha devam edecek.
Partiler düzenlenecek, kutlamalar yapılacak.
Katılıyorum sizlere, hoşgörü ile bakılacak şeyler bunlar, ayıplanacak işler değil.
Ancak, sevinçler abartılıp, kaybeden tarafa küfür ve hakaretler edilmeye başlanırsa iş değişir.
Kazanılan zafer, sakil duruma düşer.
Nitekim ki, Kuşadası'nda yaşananlar, ne yazık ki bu mihvalde.

ÖNEMLİ İSİMLER ÖRNEK OLMALI
Dün, Kuşadası turizminin duayen isimlerinin seçim sonrası düzenlemiş olduğu eğlence videoları sosyal medyada paylaşıldı.
Eğlence esnasında, küfür ve hakaretler gırla gidiyor.
Recep Tayyip Erdoğan taklitleri yapılıyor.
Rakı bardakları kafalarda İstiklal Marşı söyleniyor.
Bugüne dek adından saygıyla söz ettiğimiz duayen turizmci Tevfik Bağcı, böylesine nahoş görüntüler veriyor.
Ayıp, ayıp, sayın Bağcı, sizler topluma önderlik edeceksiniz.
Kendinden geçmiş bir güruh olarak, yarın Kuşadası ekonomisini nasıl dizayn edeceksiniz?.
Turist getirecek, hükümete taleplerde bulunacak, Kuşadası'nın haklarını nasıl savunacaksınız?.
Bu dediklerimi sarhoş, tepeden bakan, öç alan kafayla mı yapacaksınız?
Sadece soruyorum. Merak ediyorum.

KUŞADASI'NIN GELECEĞİ
Kuşadası'nın ve ülkemizin geleceği hiçbir siyasi partinin kazanımından önemli değil.
Partiler hata yapabilir, yanlış yol izleyebilir, kaybedebilir.
Ama şehirler, ülkeler, halklar yanlış yol izleyemez.
Bağırlarında yatan tüyü bitmemiş yetimi, aç ve işsiz insanları yanlış yönlendiremez.
Kimse Kuşadası'nın ve ülkenin geleceğini şahsi kin ve intikam duyguları ile tehlike altına atamaz.
Tevfik Bağcı ve arkadaşları, Kuşadası'nda destekledikleri aday kazandı diye sevine dursun.
Biz de soruyoruz.
Sevgili turizmciler, bugüne dek Kuşadası'na ne türden katkınız oldu?
Turizm gibi bir beyaz bacayı inşaat sektörüne peşkeş çekmekten başka.
Bugün Kuşadası'nda turizm yapılamıyorsa, biraz da sarhoş kafanız sayenizde değil mi?