Önümüzde kritik bir seçim var. Ülkemizde seçim süreçleri geçmiş dönemlerde bayram havasında coşkuyla yaşanırdı. Bu seçim döneminde böyle bir hava oluşmadı. Bu konuyu çok yerden duyup dinliyoruz. Ancak şöyle bir durum var ki, dünya tarihinin sayılı büyük felaketlerinden biri yaşandı bu yıl ülkemizde.

Belki Aydınlıların doğrudan canı yanmadı ama memleketimizin 11 tane ilinde binlerce can yitip gitti; binlerce aile evinden yurdundan oldu. Onların acısı bir köşemizdeyken seçim otobüslerinde, mitinglerde, meydanlarda coşkuyla şarkılar söylemek, halaylar çekmek siyasi isimlerin de partililerin de çok içinden gelen bir durum olmuyor göründüğü kadarıyla.

Hayat devam ediyor elbette acılarımızı sepetlerimize koyup önümüze bakmanın yolunu buluyoruz her koşulda. Bu seçim, bu bakımdan da önemli aslında. Depremde canı yananların sesini yükseltebileceği, hesap sormak isteyenlerin hesap soracağı, minnet duyanların teşekkür edebileceği bir seçim. Sükunet içerisinde yaklaştığımız sandık gününde en çok deprem bölgesi seçmenlerinin oyu belirleyici olacak kanaatimce.