Yerel seçimlere tam 6 ay var. Önümüzdeki 6 ay içinde hepimizi oldukça hareketli ve çekişmeli siyasi süreç bekliyor. Seçimlere daha 6 ay gibi kocaman bir zaman dilimi bulunmasına rağmen belediye başkanlığı koltuğu için yarışmak isteyen pek çok isim aday adaylığını ilan ediyor.
Siyasi partiler, aynı anda çok sayıda isimle görüşüyor. Başkanlık yarışında en güçlü isim aranıyor. Nazilli’de tüm partiler, hala adaylık arayışını sürdürüyor. İttifaklarla ilgili kapılar tam olarak kapatılmasa da her parti kendi adayıyla yarışa girmek istiyor. Nazilli Belediyesi’nin talipleri her geçen gün artıyor.
Yıllardır aktif siyaset yapmamış isimler yeniden belediye başkanı olarak siyasete dönmeyi planlıyor. Hangi parti aday olarak kimi gösterir bilinmez ama günün sonunda güçlü isimler bir elin parmağını da geçmez. Aday olmayı planlayan neredeyse her isim sokaktan olumlu dönüşler aldığını ve büyük bir destek gördüğünü söylüyor. Siyaset özgüven olmadan yapılamaz elbette ama gerçekleri de görmek gerekiyor bir yerde. Sonuç itibariyle vatandaş, kendisinden destek isteyeni geri çevirmez ama sandığa seçtiği bir kişiyi atacak. Aday adayları kendi çevrelerine, ilçenin ileri gelenlerine danışıyor, elbette destek sözleri duyuyor. Dolayısıyla herkes kendisinin kazanacağına inanıyor.
Bir siyasi parti aynı anda 5 kişiyle görüşüyor ve kazanacak aday vurgusu yapıyor. Seçmen oranına bakmaksızın neredeyse tüm partiler kendilerine yakın en az 5 isimle görüşme yapıyor. Nazilli’de aktif olan 7 tane siyasi parti olduğunu düşünürsek her biri 5 kişiyle görüşse 35 kişi yapıyor. 100 bin kadar seçmeni bulunan bir ilçede 35 kişinin belediye başkanı olma ihtimali olduğuna inanılıyor. Bu tablonun gerçekliği ile ilgili daha fazla yorum yapmadan sizlerin takdirine bırakıyorum.