Hoş geldin 11 ayın sultanı. Aylarca bekledik seni. Bedenimizi, kişiliğimizi terbiye etme adına bize sunulan en güzel ay Ramazan. Hani aç olanın halinden, susuz kalanın suya olan özleminden, istediği şeyi maddiyat sebebiyle alamayanın yaşadığı duygulardan anlamamız için bize açılan kapıydı Ramazan'a giriş kapısı.
Nerede o eski Ramazanlar sesini duyar gibiyim. Evet eskilerde sahurda, iftarda komşular bir arada olurdu. Oruçlarını bir arada açarlardı. Ezan sesine insanlık sesleri eşlik ederdi.
Ha evet hala devam ediyor birçok şehirde, birçok mahallede hala iftar sofraları kurulmakta insanlar bir araya gelmekte. Zengin fakir ayrımı yapılmadan. Hatta toplu olarak teravih namazına bile gidildiğini görmekteyiz bu ayda.
Hiç dikkat ettiniz mi? Ramazan ayında ezanın sesi daha bir başka gelir insana. Pür dikkat onu bekliyordur. Acıkmıştır, susamıştır ve ezan sesi ile orucunu açacaktır. Kim bilir belki de heyecanla içeriye giren miniğin 'okundu, okundu!' sesiyle açılacaktır oruç. Nasıl bittiğini anlayamadan 'seneye tekrar gel' diyerek uğurlayacağız Ramazan'ı. Umarız seni hoş ağırlamışızdır, seneye yine gel olur mu?