Akıl bilim ve ilimi yok sayan tamamen halk yardakçılığı üzerine kurulan sistem içinde elbette doğru şeylerin olmasını beklemek imkansızdır.
***
Sistem gereği halkın beklentisi aklı, bilimi kullanan ve konusunda uzman olanlara rağbet ve değer göstermesi beklenemez!
***
Çünkü halk tamamen bireysel menfaatlerini düşünerek yaşamaya başlar ve herkes günü ve kalan ömrünü daha rahat nasıl geçiririm derdine düşer.
***
Son dönemde çevrenize bir bakın insanların büyük bölümünün gelecek kaygısı olduğunu göreceksiniz.
***
İşte gelecek kaygısı olunca herkes doğal olarak kendisini ve ailesini an itibariyle nasıl kurtarırım algısına kapılıyor ve bu ortam insanlara aklı bilimi ve ilimi unutturuyor.
***
Yaşanan ekonomik sorunlar alıştığımız sorunlar ancak son kriz de alışık olmadığımız şeyler var.
***
Eski krizlerde devlet ve millet zengin ve güçlü idi şimdi devlet ve milletimizin ekonomik hareket kabiliyeti neredeyse kalmadı diyebiliriz. Çünkü malları sattık, yetmedi borçlandık.
***
Borçlu olanların önceliği borçları düşünmek olduğu için çevresinde yaşanan bir çok şeyi görse duysa bile algılama zorluğu yaşıyor.
***
Şimdi gelelim yazının başlığına söylem ve eylem bütünlüğü olmaz ise ne olur?
***
İnsanlar birbirine güvenmez!
Yardımlaşma dip yapar!
Herkes kendi derdine düşer!
İnanç ve ideolojiler anlamsızlaşır!
Yalan dolan çoğalır!
Herkes menfaati olmayanın yüzüne bakmaz hale gelir!
***
Ve daha onlarca başlık koyabiliriz ama işin özü şu ki herkes can derdine düşer ama sonuç aslında değişmez.
***
Değerli dostlar, kim kendisini ne olarak tanıtır ve adlandırırsa adlandırsın eğer bir kişinin söylediği ile yaptığı uyumlu değil ise bu insan; Müslüman olsa ne olur başka dinden olsa ne olur? Türk olsa ne olur Kürt olsa ne olur.
***
Demem o ki söylem ve eylem uyuşmuyor ise ne olursan ol aslında bir hiçsin.
***