Asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin komisyon görüşmeleri Aralık ayında başlayacak. Her yıl 4 defa toplanan komisyonun görüşme yaptığı haftalarda gündemimizde yer bulan asgari ücret, artık her günümüzde. Yılın sonu yaklaştıkça yapılacak zam oranı herkes tarafından merak ediliyor. Çünkü asgari ücret artık ortalama ücret. Yapılan zam oranı da daha üst maaşla çalışan azınlığın da alacağı zam oranı.
Maaşlara yapılan zamlar bir düzene oturdu da diğer tüm kalemlere gelen zamlar, sürekli değişen oranlarla gelmeye devam ediyor. Aldığımız bir ürünü ikinci defa aynı fiyata bulamamaya alıştık. Ama maaşlarımız ikinci defa almaya gittiğimizde artmış olmuyor.
Asgari ücret her ay zam almıyor. Almamalı da. “Yeniden yılda bir defa olacak şekilde…” kararını çok isabetli buluyorum. Çünkü öyle bir hal aldı ki bu durum, asgari ücrete zam geldikçe, ürünler zamlanıyor, ürünler zamlandıkça asgari ücrete ara zam yapılıyor… Kısır döngüye giriyoruz artık.
Bu durumun önünü alabilmek ve enflasyonu dengeye oturtabilmek için temelden başlamak gerekiyordu. O temel de sonsuz zam döngüsünü kırmak.
Bir asgari ücretlinin mevcut kazancıyla geçinmek bir kenara dursun, herhangi bir şey yapabilmesi mümkün değilken devamlı zamlar karşısında ezilmesi de bir miktar yavaşlar belki. Yeni yılda belirlenecek asgari ücretin 2025’e kadar nasıl korunacağı da merak unsuru. Yılda bir defa zam gelmesi gereklilik ama nasıl olacak? Yüksek bir zam oranı verilirse diğer kalemlere gelecek zamla yine aynı seviyeye gerilemeyecek mi? Düşük bir oran açıklanırsa bu kez asgari ücretli tamamen ezilmeyecek mi? 2023 yılında belirlenecek tutar, ülkenin büyük bir çoğunluğunu 2025 yılına kadar nasıl geçindirecek? Asgari ücret belirleme komisyonunun işi bu yıl her zamankinden çok daha zor olacak. Açıklanacak rakam, asgari ücretli başta olmak üzere tüm ülkenin yarasına merhem olacak mı?