Tıpkı bu mevsim dinmeyen yağmurlar gibi, seçimin ardından başlayan zam yağmuru da dinmek, durulmak bilmiyor. İğneden ipliğe tüm ürünlere arka arkaya zam geliyor, Türk lirası değer kaybediyor. Ekonomistler bunu seçim öncesinden ön görüp uyarıda bulundu.
Fakat vatandaşın psikolojisi günlük haber takip etmeyi bile kaldıramaz noktaya geldi. O nedenle her yeni zamda günlük olarak yeniden haber veriliyor. Vatandaş, artık alıştı. Durgun piyasa şaşırtır oldu neredeyse. Alışveriş yaparken söylenen tutarı sorgulamadan ödüyor büyük çoğunluk. Ama elbette etiket okuma alışkanlığını bırakmıyor. Burada da esnaf zorluk yaşıyor. Etiket yetiştiremeyen esnaflar görüyoruz.
Uzağa gitmeye gerek yok, Aydın'ın Bozdoğan ilçesinde şehrin sokaklarında dolaşırken yaptığım esnaf ziyaretlerinde bir işyerinde, dükkan işletmecisinin elinde daksil ve kalem ile kutuların doğrudan üzerinde yazılı olan satış fiyatlarını değiştirmeye çalıştığını gördüm.
Nedenini sorduğumda elinde tuttuğu küçücük kutunun üzerinde 125 TL satış fiyatı olduğunu ancak firma tarafından gönderilen son bilgilendirmeyle yeni satış fiyatının 425 liraya çıkarıldığı bilgisini verdi. Fiyatı değiştirmediği takdirde vatandaş 125 TL ödemek isteyecek, o fiyattan satarsa aynı kutuyu tekrar alıp dükkanına koyabilecek bir kazancı olmayacak, kaldı ki daha o dükkan için ödediği masrafları da sattığı ürünlerin içinden çıkarabilmesi gerekiyor.
Çareyi manuel yöntemlerde bulmuş haklı bir esnaftı karşılaştığım kişi. Ekonomideki son tablo benim gözlemlerime göre sadece zam ve daha fazla vergi beklentisi veriyor. En çok da küçük esnafı, sade vatandaşı yoruyor.