Son günlerde Aydın siyaseti ve basınında "Kabak tadı" veren bir tartışma yapılıyor. Bir tarafta iktidar partisine mensup bir vekil, diğer tarafta Rektör sayın Osman Selçuk Aldemir. Tabi tartışmanın başka bir cephesi daha var. Gazeteci Suat Deniz ve eşi Ayla Ekin Deniz'in iddialarından oluşan kısmı. Bu kısım daha çok özel hayatla ilgili.
Geçtiğimiz günlerde basın mensuplarının evinin rektörün şikayeti üzerine gece yarısı polis ekiplerince aranması ve dijital ekipmanlarına el konulmasına şahit olduk. Ayrıntılarını ise beyanlarıyla öğrendik.
Rektörle ilgili duyulduğunda insanı itibarsızlaştıracak iddiaların gazeteciler tarafından dile getirilmesi ve görsellerin kısmi servisi hiç hoş değil. Paylaşımlar özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte. Ve iddialar üzerinden rektörün görevden alınma çabası sıkıntılıdır. Bu çalışmalara vekil Metin Yavuz'un destek verdiği konuşulanlar arasında. Vekil Metin Yavuz'la ilgili son dönemde ortaya atılan iddialar bir hayli fazla.
Siyasi karşıtlarıyla girdiği polemikler bir tarafa, Valilikte çalışan bir memurun vekilin ofisinde ve danışmanı tarafından darp edildiği iddiası da konuşulanlar arasında. Konu hakkında mağdurun CİMER'e şikayeti vaki ve şikayetten alıntı yapılarak basında yayınlandı. Rektör ile vekilin kavgasının arkasında, vekilin Rektörden yaptığı iş talebine olumlu cevap alamadığı konuşulanlar, yazılanlar arasında. Sayın Metin Yavuz hakkında yazılan ve konuşulanlar herkes gibi bizim de dikkatimizden kaçmıyor. Sayın Vekilin, basınla veya Rektörle yaptığı kavgada partililerinden destek istediği de konuşulanlar arasında.
Doğrusu ilk zamanlar destek mesajı yayınlayıp "Yedirmeyiz!" kampanyası yapıldığına şahit olmuştuk. Buna rağmen, vekilin yara aldığı da açık. Rektöre itibar suikasti yaptığı iddia edilen gazetecilerin de yara aldığını sanıyorum.
Gelelim Rektöre, o da yara aldı. Doğrusu Rektör özel hayat tercihleri ile değil, icraatları ve makamını nasıl kullandığı ile değerlendirilmelidir. Özel hayat ve tercihleri üzerinden yapılan itibarsızlaştırma doğru değildir. Bütün bunlardan sonra soruyoruz!
Aydın'ın başka sorunu kalmadı mı?