Dün Bursa'da 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 10 ay önce yaşanan felaketi çok çabuk unutan halkımız, bu sarsıntıyla yeniden acı gerçekle yüzleşti.
İnsanoğlu doğası gereği yaşamaya devam etmek üzerine programlı. Bu güzel bir özellik ama acılarımızdan ders alıp yeniden benzer acılar yaşamayacak şekilde kararlar alsak herkes için en hayırlısı olacakken neden bazı yanlışlardan dönülemiyor anlayamıyorum.
Deprem sadece bizim ülkemizin sorunu değil ama sadece bizim ülkemizde bu kadar ağır kayıplar yaşanmasına neden oluyor. 2023 yılının sonuna geldik, hala bu konuda yeterli donanıma sahip değiliz. Hala deprem uzmanları her sarsıntının ardından yerle bir olabilecek şehirleri sıralıyor. İşin kötüsü listenin sonu gelmek bilmiyor. Yani yaşadığımız ülke neredeyse baştan aşağı çürük. Bu coğrafi bir sorun değil. Eğitim sorunu. Yönetim sorunu.
Alınan yanlış kararların bedelini canımızla ödüyoruz. Her depremde aynı korkuyu yaşıyoruz. "Bir yerlerde birileri öldü mü?" "Acaba bir yerler yıkıldı mı?" Neden yıkılsın ki?
5 büyüklüğündeki deprem neden bu kadar korkutsun? Bu ülkede yetişmiş bu kadar kıymetli bilim insanı varken, yapılması gerekenler bu kadar açık bir şekilde anlatılırken neden hala aynı çukurda debeleniyoruz?
11 şehir neredeyse baştan aşağı yıkıldı. Sil baştan kentler inşa edilmeye çalışılıyor. Beklersin ki sağlam zeminlere dayanıklı yapılar inşa edilsin ve bir daha buralarda benzer acılar yaşanmasın. Maalesef 8. kez kurulacak Antakya da belki biz görmesek de yine aynı sonu yaşayıp yıkılacak. Çünkü yine aynı hatalarla, farklı sebeplerle hareket ediliyor. Dünyada bu sorunu aşmış ülkelere bakmadığımız gibi kendimize de bakmıyoruz. Bu nedenle de her depremden sonra aynı şeyleri konuşmaya devam ediyoruz. İşin uzmanları bile artık uyarmaktan yoruldu da biz her seferinde sil baştan aynı şeyleri duyup unutmaktan ve bildiğimiz gibi yaşamaktan vazgeçemedik.