Corona Virüsü ile İlgili Sosyal Medya Paylaşımlarına Dikkat Edilmesi Gerekenler

Artık günümüzde deprem, sel, savaş, göç ve son olarak salgın hastalıklar gibi toplumun tamamını ilgilendiren olayların varlığını ve bunlarla ilgili anlık tüm gelişmeleri, Facebook, WhatsApp, Twitter, Instagram gibi sosyal medya araçları üzerinden öğrendiğimiz günlerden geçiyoruz.

Tüm bu yaşanan olaylar ile ilgili duygularımızı ve düşüncelerimizi karşılıklı olarak paylaştığımız sosyal medyada bazı haberler gerçek olabildiği gibi bazı haberler ise farkına varmasak bile belli kişiler ya da gruplar tarafından kimi zaman toplumda korku ve panik yaratmak kimi zaman ise provakasyon maksatlı bir yazı ya da görsel olabiliyor.

Peki sosyal medyayı, kitleleri, paniğe ve kargaşaya sevk etmek amacıyla paylaşımda bulunanlar kişiler karşılaşabilecekleri kanuni yaptırımlar nelerdir? Bu yazımızla açıklamaya çalışacağız.

İlk olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 213 ve devamı maddelerinde Kamu Barışına Karşı Suçlar düzenlenmiştir. Yasanın 213 üncü maddesi “ Halk Arasında Korku ve Panik Yaratmak Amacıyla Tehdit”, 214 üncü maddesi “Suç İşlemeye Tahrik”, 215 inci maddesi “Suçu ve Suçluyu Övme”, 216 ıncı maddesi “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama”, 217 inci maddesi ise “Kanunlara Uymamaya Tahrik” suçlarını düzenlemiştir. Zikredilen bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezaların yarı oranında artırılacağı da 218 inci maddede zikredilmiştir.
TCK 213 açısından bir değerlendirme yapmak gerekirse;
“ Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit

MADDE 213 - (1) Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)
(2) Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilir.”

Maddenin gerekçesinde endişe, korku ve panik kelimeleri halkta meydana gelecek telaş hâlinin değişik derecelerde olabileceğini ifade amacıyla kullanılmıştır. Suçun oluşması bakımından bu hâllerin fiilen gerçekleşmiş olması aranmaz. Tehdidin objektif olarak böyle bir hâle sebebiyet verebilecek nitelikte olması yeterlidir.


Güncel bir örnek bakımından 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ'daki depreme yönelik provokatif paylaşımlarda bulunduğu tespit edilen 50 şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TCK'nın 213. ve 301. maddeleri kapsamında soruşturma başlatmıştı.

Bugün hala insanlar sosyal medya hesaplarından halk arasında korku ve panik yaratacağının farkında olmadan paylaşımda bulunmaya devam etmektedirler. Sosyal medyanın gücünün çok geniş kitlelere biranda ulaşabileceği ve telafisi imkansız sonuçlara yok açabileceği düşünüldüğünde yapılan paylaşımların içeriğine çok dikkat edilmesi gerektiği açıktır.

Son olarak Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya yayılan Corona virüsüne karşı ülkemizin yetkili kurum ve kuruluşları tarafından verilen mücadeleyi, sosyal medyada yapılacak olan kötüniyetli ve gerçek dışı paylaşımlarla, değersizleştirmek ve asılsız iddialarda bulunmak suretiyle akamete uğratıp, halk arasında korku ve panik yaratan kişi ve kişiler hakkında bu paylaşımlarından dolayı yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince şikayet üzerine veya Cumhuriyet Savcılıklarının soruşturma yapmak üzere re’sen harekete geçeceği unutulmamalıdır.