Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 18.08.2012 tarihli ve 28388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde; yükseköğretim kurumlarında yani üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin tabi olacakları disiplin suç ve cezaları ile bunların soruşturma süreci ve verilecek kararlara karşı başvurulabilecek yollar düzenlenmiştir.
Yazımızın temelini oluşturan nokta ise; bu yönetmelik kapsamında öğrencinin disiplin cezası aldıktan sonra bu cezanın hangi sicile işleneceği, ne süreyle saklanacağı, istendiğinde kimlerle paylaşılıp paylaşılmayacağı ve en önemlisi ne zaman silineceği yani öğrenci mezun olduktan sonra işe başvurduğunda işveren tarafından bu sicile erişilip erişelemeyeceği ve bu bağlamda öğrencinin üniversite hayatında yaptığı bir hata sebebiyle aldığı disiplin cezasının yıllar sonra karşısına iş engeli olarak çıkıp çıkmayacağı sorunlarına cevap aramak ve çözüm önerileri sunmaktır.
Bu yönetmelikte bahsettiğimiz hukuki sorunların hiçbirisi ile alakalı açık ve belirli hukuki düzenlemeler maalesef bulunmamaktadır. Örneğin üniversitede heyecan ve sınav kaygısıyla kopya çeken bir öğrenciye yönetmeliğe göre verilen bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma cezasıyla öğrenci zaten cezasını çekmiş bulunmaktadır. Ancak halihazırdaki bu düzenlemeye göre kopya çekmiş bu öğrenciye verilen disiplin cezası bir ömür öğrencinin peşini bırakmamakta, en önemlisi işe girerken işverenler tarafından sorun edilmektedir. Disiplin cezasının belli bir süre sonra silinmemesi ve bu konuda açık düzenlemeler bulunmaması öğrenciyi bir ömür cezalandırma niteliği taşımaktadır.
Bu muğlak ve belirsiz düzenlemeler çok önemli anayasal ilkeleri ihlal etmektedir. Hukuki belirlilik ve güvenlik ilkesi kapsamında kişiler kendilerini hukuksal güvenlik içinde hissetmek isterler. Ancak mevcut düzenleme ile öğrenci hayatının herhangi bir döneminde karşısına bir anda üniversitede aldığı disiplin cezasının çıkıp çıkmayacağı konusunda her an bir tereddüt içinde yaşamaktadır. Bu husus ise hukuk devletinin gereklerine aykırıdır. Ayrıca kişinin lekelenmeme hakkını da ihlal eden bu düzenleme cezasını çekmiş bir öğrenciye ömür boyu aynı fiil sebebiyle toplum nezdinde ve iş hayatında ikinci bir ceza vermekte ve yine tabiri caizse işveren tarafından işe başvuran mezun öğrenci “Okulda kopya çeken işe alınmaz” yaftasıyla lekelenmekte ve çalışma hayatında da geri planda kalmaktadır. Bu husus ise kanun önünde eşitllik ilkesini ihlal etmektedir.
Çözüme gelecek olursak tavsiyemiz yönetmeliğe eklemeler yapılarak öğrencinin disiplin cezası aldıktan sonra bu cezanın hangi sicile işleneceği, ne süreyle saklanacağı, istendiğinde kimlerle paylaşılıp paylaşılmayacağı ve en önemlisi ne zaman silineceği yani öğrenci mezun olduktan sonra işe başvurduğunda işveren tarafından bu sicile erişilip erişelemeyeceği hususlarının hukuki düzenlemeler yapılıp açıklığa kavuşturularak hukuki garabetin ortadan kaldırılmasıdır.
Aksi takdirde öğrenim hayatında disiplin cezası almış öğrencinin işe girişte, mesleğinde yükselmede ve çalışma hayatında geri planda kalması anayasal ilkeleri ve hukuk devletinin temel prensiplerini ihlal etmeye devam edecektir.
Bu yazı değerli stajyerim Avukat Osman KAVRUK ile birlikte kaleme alınmıştır.