Hepimizin bildiği gibi hayvanlar yüzyıllardır insanoğluna arkadaşlık eden değerli varlıklardır. Özellikle yalnız yaşamayı tercih eden insanların en sadık dostu ve yareni olan hayvanlar bilimsel olarak ortaya konan verilerin de gösterdiği gibi hem ruh hem de beden sağlığına çok iyi geliyor.
Bilimsel veriler diyorum çünkü insanlarımızda evcil hayvanla yaşamak hasta eder algısı var. Özellikle kedi ve köpeğin alerjik hastalıklara yol açtığı yönünde bir takım söylentiler var. Ancak bilimin ortaya koyduğu araştırma verileri incelendiğinde durumun tam tersi olduğu anlaşılıyor. Uzmanlara göre hayvan beslemek stresi azaltır, sosyal iletişimi güçlendirir. Yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki evcil hayvan besleyen kişiler beslemeyenlere göre daha sağlıklı oluyor ve daha uzun yaşıyorlar.
Evcil hayvan sahiplenmek mutluluk hormonlarının çalışmasını sağlıyor. Dolayısıyla serotonin gibi mutluluk hormonu salgılayan kişi hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sağlıklı bir birey olur. Bilimsel veriler gösteriyor ki, kedi veya köpeğinizle birkaç dakika geçirmek bile kanda stres hormonu kortisol'ün düşmesine neden oluyor. Ayrıca yüksek tansiyon problemi yaşayanlarda stresin azalmasına paralel olarak tansiyon da normalleşmeye başlıyor.
Araştırmalarda edinilen bulgulara göre kedi ve köpek sahiplerinin kalp hastalığına yakalanma ve kalp krizinden ölme oranının yüzde 40 daha az oluyor. Depresyondan koruduğu gibi sosyalleşmeyi de sağlayarak kişinin kendi kendine yaratmış olduğu sosyal duvarların yıkılmasını sağlıyor. Ve hayvan besleyenler hakkında bilinen en büyük yanlış olan alerji sorununu da bilim çürütmüş durumda. Düşünülenin aksine evcil hayvanların olduğu evlerde doğan ve büyüyen çocukların daha az alerjik sorun yaşadıkları tespit edildi. Yani demem o ki evcil hayvan veya sokakta görülen bir hayvanı beslemek kişinin kendine yapabileceği en büyük iyiliktir.