Herkes haklı. Koroavirüs salgından dolayı Türkiye’de sanatçılar, sporcular, insagram fenomenleri, siyasetçiler herkese ‘evinde kal’ çağrısı yapıyorlar. Evde kaldığımızda yapabileceğimiz birçok etkinlik linkleri, film arşivleri, kitap isimleri, paylaşılıyor. Büyük mağazalar kepen kapattıklarını ve çalışanlarının ve toplumun sağlığı için dükkan kapatan büyük mağaza zincirleri var. Bu çağrılarla en doğrusunu yapıyorlar. Koronavirüs salgının yayılmaması için sosyal temas kesilmeli ve herkes evinde kalmalı.
Buraya kadar her şey normal benim kafama takılan evde olamayanlar. Canı sıkılıp evde durmayanlar, hava güzel diye banklarda oturanları kastetmiyorum. Gerçekten evde kalacak lüksü olmayıp, evde kalmak zorunda olanların evde kalabilmeleri için çalışmak zorunda olanlardan bahsediyorum. Evinde oturma lüksü olmayan, bütçesi olmayan, ay sonu ödemesi gereken faturalı olan ve kredisi olan küçük ve orta düzeyli iş sahiplerini. Evde kalan ailesi için, fabrikalarda, üretim alanlarında, bağda, bahçede, ekmeğini kazanmak zorunda olan, işçileri, çiftçileri, pazarcılar, fırıncıları, market personelini. Herkes evinde kalsın diye verdiği siparişlerini taşıyan kargocuları. Metrolarda, otobüslerde çalışanları. Elinizle tuttuğunuz gazetelerin, izlediğiniz televizyonların. İnternet sitelerinin yayına devam edebilmesi için günlük mesailerine devam etmek zorunda kalan gazetecileri ve tabi ki sağlık personeli .Evet kabul edelim evde kal çağrısı maalesef ki üst sınıf çağrısı. Bir dükkan sahibi evde kalırsa ay sonunda faturalarını ödeyemez. Evde kalarak para kazanamayacak ve kiralarını ödeyemeyecekler, alışverişlerini yapamayacaklar.
Böyle bir durumda evde kal çağrısı hükümetlerin görevi. Her şey sadece ötelendi, çalışmadığın kepenk kapattığın iş yerinin doğalgazı, kirası, elektriğini ödemek zorundasın. Zihinlerde direk şu beliriyor ‘o zaman iş yerimizi açalım’. Açmadığım iş yerimin zaten gelirini kesmişim ama doğalgazını ve elektriğini ödemek zorundayım. Sağlık endişesi her tarafımızı korkuyla sarmışken geçimimi nasıl devam ettireceğim sorusu ise girdaba döndü maalesef.
Pazar’da konfeksiyon tezgahını açamayan esnaf ‘Para Kazanmak zorundayım ’diyerek çilek satmaya başlıyor. Pideci ustası ‘ dükkanımı kapatamam gece pide servisini yapıyorum günü kurtarıyorum’ diyor.20 yaş altı ve 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı. Bu iki yaş aralığı zaten çalışmakta olan kısım. Kafalar karışık, insanlarda umut tükeniyor.
Evde kalanlar ve evde kalamayanlar arasındaki ayrımın daha net olduğu günlere geçmeliyiz. İnsanların evde kalmaları için ilk önce faturalarını nasıl ödeyeceklerini düşünmemeleri lazım. Evde kalabilmek için siyasetçilerden ve devlet büyüklerinden ‘Evde Kal’ kuralına uyabilmemiz için bunu mümkün kılacak çözümler bekliyoruz. Evde kalabilmemiz dileğiyle.