0 km araçların üzerine binen KDV, ÖTV ve diğer vergiler, her geçen gün artan döviz kuru, yeni araç üretiminin azalmasıyla birlikte ikinci el araç piyasasına olan talep arttı.
Peki galeriden almış olduğunuz aracın kilometresiyle oynanması, kazalı ya da mekanik sorunlar gibi sebeplerle ayıplı çıkması durumunda hukuken korunan haklarınız nelerdir? Kısaca bu sorulara cevap vermeye çalışalım.
Bu yazıda temel olarak araç alım-satım işini ticari ve mesleki amaçlarla yapan kişilerden yani halk arasında galericilik yapan kişi ya da şirketlerden alınan araçlarda ortaya çıkan ayıp durumunu ele alacağız. Öncelikle yazımızda bahsedeceğimiz noktalar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun uygulama alanına girmektedir. Bilinmelidir ki araç satıcısı, bu işi ticari ve mesleki amaçlarla yapmıyorsa sattığı aracın ayıplı olması durumunda sorumluluk Türk Borçlar Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir.
Peki hukuki anlamda “Ayıplı Mal” nedir ? 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinde; “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” Örnek vermek gerekirse, aracın parçalarının değişmiş yada boyalı olması, kilometresinin düşürülmesi, motorda ya da şanzımanda arıza olası, sigorta kayıtlarında pert ya da hasar kaydının olması gibi sebeplerle araçlarda oluşmuş kusurlardır.
Yürürlükte olan mevzuat hükümleri ve mahkeme kararları incelendiğinde, taraflar arasında satış sözleşmesi kurulurken alıcı tarafından ayıplar biliniyor ise satıcı bu ayıplardan sorumlu değildir. Ancak bu hususun satıcı tarafından yazılı olarak ispat edilmesi gerekir. İspat yollarına örnek olarak internet ilanında, aracın hasarlı, pert kayıtlı ya da parçalarının değişmiş olduğunun yazılı olması yeterli olacaktır.
Bazı durumlarda araçtaki ayıp satıcı aracı almadan önce oluşmuş olabilir. Bu durumda satıcı araçtaki ayıpları bilmediğini, kendisinden önceki süreçte meydana geldiğini ileri sürse bile bu ayıplardan sorumludur. Bu noktada satıcının, aracın bir önceki sahibine de rücu hakkı elbette devam etmektedir. Bu konuda eğer bir dava açılmış ise satıcının da bu davayı önceki araç sahibine ihbar etmesi gerekmektedir.
Araçlardaki hasar kayıtlarının tutulduğu, Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi kurumunun kısa adı TRAMER’dir. Bu sistem tüm sigorta bilgilerinin toplandığı bir veri deposudur. Tramerden sorgulama yaparak herhangi bir araca ait sigorta işlemleri görülebileceği gibi aracın bir hasarı olup olmadığını kontrol edebilir, kaza bilgilerini takip edebilirsiniz. Ancak alım satış işlemi öncesinde alıcıların, satış öncesinde aracın trafik kayıtlarını, sigorta kayıtlarını ya da tramer kayıtlarını inceleme zorunluluğu yoktur. Alıcı tramer kaydını incelese idi öğrenebileceği bir ayıp dolayısıyla dahi satıcıya karşı dava açılabilir.
Yargı kararlarına yansıyan bir diğer önemli hususu satışa konu aracın piyasa değerinin altında satılmış olması, ayıpların alıcı tarafından bilindiğini göstermez. Araçtaki ayıplı durumun davaya konu edildiği durumlarda, aracın, açık ve net bir biçimde alıcının bilgisi dahilinde ayıplı olarak satıldığının satıcı tarafından ispatlaması gerekir.
Uygulamada noter satış evrakında yer alan “mevcut haliyle görerek ve beğenerek aldım” şeklindeki kayıt sadece gözle görülebilir (açık) ayıplar açısından tarafları bağlayıcıdır. Araç üzerinde duyu organları ile yapılan kontrol açık ayıba örnektir.
Ayıp durumu ortaya çıktıktan sonra alıcı ne kadar sürede kanuni hakların kullanmalıdır? Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12. Maddesi 1 inci fıkrası; “ Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.” 12 inci madde 3 üncü fıkrasında ise “Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.” Şeklindedir.
Peki aracı ayıplı olduğunu iddia eden alıcının ileri sürebileceği hakları nelerdir? Kanunun 11 inci Maddesi “ Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Şeklindedir.
Son olarak araç satışı öncesinde ekspertiz incelemesi yaptırılması yasal bir zorunluluk olmamakla birlikte ortaya çıkacak olan zararları en aza indirgeyecektir.