Dünya nüfusunun geçmişi ile ilgili kesin ve güvenilir kaynaklar olmasa da yakın tarih verileri sağlıklı ve güvenilir rakamlardan oluşmaktadır. Birleşmiş Milletler Nüfus Projeksiyonu tarafından yayınlanan kaynaklara göre Dünya nüfusu 1802 yılında 1 milyar rakamına anca ulaşabilmişken 2020 yılında 8.3 milyar dolaylarında olduğu bilinmektedir.
Daha net bir ifadeyle milyonlarca yıldır 1 milyar kişiye anca ulaşan nüfusun son 200 yılda 8 kattan fazla bir artış göstermesi inanılmaz bir durum. Daha ilginci de var tabi.. Mesela dünya nüfusu 1987 yılında 5 milyar, 1999 yılında 6 milyar, 2011 tarihinde ise 7 milyar dolaylarında. Nüfus artış hızı inanılmaz! Tabi artan bu nüfusla birlikte bir takım temel ihtiyaçlar da ciddi manada artış gösteriyor. Barınma, güvenlik ve gıda bunların en başında geliyor.
İnsanların ürettiklerinden fazla harcadıklarını ve yeraltı ve yer üstü kaynaklarını da hunharca harcadıklarını düşündüğümüzde felakete doğru koşar adımlarla gittiğimizi sanırım ifade etmeme gerek yoktur.
Savaşlar, doğal afetler ve salgın hastalıklar özellikle son yıllarda insanların psikolojisini alt üst etmeye fazlasıyla yetmiş durumda. Bir felaket esnasında çok güvendiğimiz beton yığınları ve nakit paraların hiçbir hükmü kalmıyor. Bize hiçbir şey olmaz diyenler hiç ummadıkları bir felaketle karşılaşıveriyorlar. Kim derdi ki koskoca Çin, ufacık bir virüse esir düşsün? Ve o ufacık virüs Çin’den çıkıp da taa İtalya’da hayatı durdursun?
Tsunamiler, savaşlar, aşırı yağışlar, kuraklıklar, salgın hastalıklar, çekirge istilaları… Daha sayamadığım birçok doğal ve elde olmayan sebepler gösteriyor ki, insanlık yakın bir tarihte en temel ihtiyaçlarını, gıda ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekecekler. Yakın tarihte yiyecek ve su savaşları hortlayacak. Ülkemizde tarım politikalarının yanlış uygulanması sonucunda geldiğimiz bu noktada tarım deposu konumundaki ülkemiz maalesef kendi ihtiyacını karşılayamaz konuma gelmiştir.
Kendime ve siz değerli okurlarıma tavsiyem şudur ki, ciddi bir tehlike karşısında yaşam mücadelesi vermemek adına apartmanları terk etmeli ya da en azından kendimize ve ailemize yetecek kadar tarım yapabileceğimiz bir arazi edinmeliyiz.
Bakınız bu anlattığım durum çok komik ve karamsar bir durum gibi gelebilir fakat Dünya’da göç eden nüfusun neredeyse tamamına yakını güvenlik, barınma ve gıda ihtiyacı için yer değiştirmişlerdir.
Dünya küçülmüyor; biz yaşam alanlarını daraltıyor, tahrip ediyor ve hızla çoğalıyoruz.
Bir Kızılderili atasözünde de bahsedildiği gibi "Son ırmak kuruduğunda son ağaç yok olduğunda son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak."
Sağlıkla kalın, hoşça kalın.
KITLIK KAPIDA GELECEK TARIMDA
LÜTFİ ÖZKAL
Yorumlar
Trend Haberler
ATM'lerde büyük yenilik! Para çekme ve yatırma eskisi gibi olmayacak
Aydınlı öğretmen ülke gündemine oturdu: Velilere öyle bir mesaj attı ki…
Aydın-Denizli Otoyolu işletmecisi uyardı! Sürücüler buna dikkat etsin
5 bin TL'lik banknot hareketliliği! Birbiri ardına açıklamalar yapıldı
Sürücüler dikkat! Aydın’da sıkı yönetim ilan edildi
Aydın'da o iki ürün uçuşa geçti! Üreticiler bayram ediyor
Reklam