Bazı insanlar çektikleri acı kadar kendilerini var hissederler. Ne kadar ıstırap çekmişlerse o kadar kendilerini yaşama dair görürler. Meşakkatli bir hayat yaşamak onlar için övünç kaynağıdır ve bunu her seferinde anlatmaktan da geri durmazlar. Hele ki karşılarında bir genç gördüklerinde…
Çoğumuz denk gelmişizdir. Her fırsatta gençliğinde çektiği zorlukları anlatan, ne acılar ne ıstıraplar çektim ben diyen, meşakkatli bir hayat yaşadığı için kendini üstün gören insanlara. Bu insanların hissettiği bu his nereden geliyor bunu merak ediyorum. Ayrıca meşakkatin ve deneyimin ne raddede yaşama bir etki yarattığını irdelemek istiyorum.
Hayat, içinde bulunduğumuz anlarda birbirine girmiş silsilelerin zihnimizde yer edinme çabasıdır. Yaşam boyu çabalarız. Kiminin çok çabalaması gerekir hayata tutunmak için kimi ise doğuştan çabalamadan bazılarının ömür boyu çabalasa da ulaşamayacağı şeylere ulaşmıştır. Bu noktada doğuştan bir şeylere sahip olan kişinin bazı kimselerin aynı şeylere ulaşmak için harcadığı çabayı anlaması pek beklenemez.
Acaba ıstıraplarını derecelendirerek kendini en çok ıstırabı ben çektim diye üste koyanlar, doğuştan çabaladıkları şeye sahip olamamalarının bir yakınmasını bu şekilde mi telkin ediyorlar diye merak ediyorum.
Ayrıca bu ıstırabın romantikleştirilmesi ve bir hikayeye büründürülerek genç bireylere anlatılması anlatan kişiye ne katar diye de düşünmüşümdür hep. Size göre yaşlı bir bireyin karşısında oturdunuz ve size anlatmaya koyuldu. Zamanında ne zorluklar çektiğini, her şeyin ne kadar zor olduğunu, bazı şeylere ulaşmanın ne derece imkansız olduğunu anlatmaya çalıştı. Peki ama sonunda ne oldu?
Elbette içinde bulunduğumuz duruma şükür etmemiz gerektiğini ben de düşünüyorum. Ama bu konuşmalar bana boş geliyor. 21. Yy pratik bir yüzyıl. Çoğu insan istediği her şeye kolay yoldan ulaşma gayesinde. Artık hasta dahi olsak bir hap alıp iyi hissedebiliyoruz. Biz bu seviyeye gelmişken eskilerde bir hasta için dağ tepe şifalı ot aramanın ıstırabını dinlemenin ne getirisi olabilir anlayamıyorum.
Son olarak kuracağım cümle topluluğu şöyle olabilir. Hayat bir bütündür ve içerisinde çektiklerimiz ister zevk olsun ister acı, hepsi birdir. Kimse bu noktada kimseden üstün değildir. İstedikleri kadar daha çok acı çeksinler. İstedikleri kadar bizim gençliğimizde neler çektik siz kimsiniz ki şimdi her şey kolay desinler bütünlüğün içinde hepsi aynı yere çıkar.