Köşe yazarken genellikle gündemdeki konuları seçmeye çalışıyorum. Bu kez günün konusu 15 Temmuz darbe girişimi. Aslında bu konuyu yazmak istemedim ama kendimi de alıkoyamıyorum. O gün yaşananlar geliyor aklıma. 7 yıl geçmiş ama dün gibi. Şaşkınlığımız, korkumuz, olan biteni sadece uzaktan izleyebilişimiz...
Çıkar çatışması uğruna bu kadar büyük bedel ödenmiş olması hiç adil gelmiyor. Bu milletin büyüklüğünün tartışılamayacağını gösteren kahramanlığının lafta değil derinde olduğunu kanıtlayan anlardı. Milletimiz çok büyük buna laf yok da bu millete bu durumu yaşatmaya değer miydi?
Kendi vatandaşına ne uğruna ateş açtın mesela? Ne uğruna gitti bu kadar can?
Zaman içerisinde, 40 yılı aşkın uzun bir süre boyunca değişen tüm iktidarlara rağmen her kesimden destek görmüş, devlet desteğiyle büyümüş bir yapılanmadan bahsediyoruz.
Yeni yeni ortaya çıkan ya da hala çıkmamış detaylar var. Öyle gelişmiş, öyle güçlenmiş bir grup. Diyorlar ya "Devletin içinde devlet olmuş" diye. Gerçekten öyle. Bu kadar zaman bir tehlike oluşturabileceği hiç düşünülmedi mi mesela bunu çok merak ediyorum?
Sadece devlet büyükleri değil, tüm herkesi sorguluyorum burada. Çünkü hatırlıyorum, hayatımızın her yerindelerdi, her şeyi kendi görüşleri doğrultusunda şekillendiriyorlardı. İşin aslını görebilen olmadı mı? Görenleri neden dinlemedik? Bir anda değişti her şey. Haklarında sürekli övgüler duyduğumuz insanlar bir anda düşman ilan edildiler.
Sorgulanacak o kadar çok şey var hala. Cevap verecek olan var mı?
Bugünden aklımda olan onlarca cevapsız soru var. Her yıl aynı hayretle belki yeni bilgi kırıntıları edinerek geçiriyoruz. Tarihimizde de en kara lekelerden biri olarak yer edindi. Bize de kaybettiğimiz canları anıp anlamaya çalışmak kaldı.