Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi yönetimi yapmış olduğu açıklamada bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısının aynı dönemde yüzde 40 oranında artış gösterdiğini belirtti. Yine bireysel kredi kartlarının borcundan dolayı yasal takibe düşenlerin sayısı aynı döneme oranla yüzde 15 artış sergilemiş durumda.
Banka kredileri ve kredi kartları finansal ihtiyaçların karşılanmasında artık vazgeçilmez bir unsur haline gelmiş durumda. Eskiden insanlar nakit ihtiyacını önce eş – dosttan, bulamazlarsa son çare olarak bankadan karşılama yoluna giderken artık insanlar bütün finansman ihtiyaçlarını bankalardan karşılar hale geldiler. Bu sebeple banka finansmanı kullananların ödeme tablosu mevcut ve gelecek ön görüler için kayda değer bir tablo ortaya çıkarmaktadır.
Peki, ne anlamalıyız bu rakamlardan? Kısa vadede kredi kullananların bir şekilde borcunu ödeyemediği ortada. Sebebi belki ekonomik durgunluk, belki de faizlerin yükselmesi dolayısıyla yükselen finansal maliyetlerdir. Ya da her ikisi birlikte ödemeler dengesini zora soktuğu için bu hale düşmüş olabiliriz. Sebebi ne dersek diyelim, sonuç ortada ve pek de iç açıcı görünmüyor.
Bireyselde durum böyleyken, şirketlerin de faiz yükü ve borç yükü haddi aşmış vaziyettedir. Faizlerin dalgalı olduğu ülkelerde finansman kullanımının bankalarda yoğunlaşmasının ciddi riskleri hep vardır. Dünya Gazetesi tarafından yayınlanan bir araştırmanın sonucuna göre 9.000 şirketin borçlarının öz kaynaklarına oranı yüzde 96 olarak belirtilmiştir. Yani Türk şirketleri 100 liralık öz sermayelerine karşılık 96 lira borçlanmışlardır. Bu rakam sonucunda borçtan kaynaklanan finansman maliyetinin de arttığı ve şirketleri kârdan fedakârlık etmek zorunda bıraktığı rahatlıkla ifade edilebilir.
İşin özü çok borçlanıyoruz. Borcu yüksek fiyatlara alıyoruz. Hem bireysel hem de ticari kredi kullanım oranımız çok fazla. Kazancımızın büyük bir kısmını finansman maliyetine aktararak finansman ihtiyacımızı her geçen gün daha da artırıyoruz. Tasarruf ve birikime yönelmeliyiz. Daha az harcayarak büyük maliyetlerin önüne geçmeliyiz. Hem konforumuz hem de kârlılığımız için bunu yapmak zorundayız.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.