Tüm ışığını üzerimize serpmeye yeltenirken Ay gündemiyle kabartmaya çalışır yeryüzü bizi un ufak ettiği toz zerreciklerine dönüşürken balçıklar ruhlarından ayrışıp tenha köşelerde. Yazar bozuntularına Hiçlik haşereleri eşlik eder ve çoğunluğa ulaşır yadırganan gençliğin hevesi. Sapkın düşüncelere eşlik eden fesat dürtülerin getirisi sonucunda evrimleşen yalnızlığını cümlelere dökerek insanlara seslenen yazar bozuntularının eserleri en çok satanlar listelerinde yer alır.
Özünü yalnızlığına gömüp ruhundaki emareler ile yolculuğa çıkıp alemlere göçleri sonucunda ürettikleri ile dünyaya yansıyan Yazarlara ise yayınevleri tarafından cevap bile verilmez. Kale alınmayan bu müstesna, çağını aşmış, zamanın bekçiliğinden kurtularak devirlerin ötesine seslenmeye kalkan bu sancılı yazarlar içlerinde körüklenir dururlar.
Bugün ülkemizde en çok satan kitaplar listesinde baş sıraları çeken yazar bozuntularının eserlerindeki içerikler gündeme oturmuş durumda. Bebekler üzerinde kurulan sapkın düşüncelerin yazıya geçirilmesi, bir diğerinin bir bebeğin bacağının kadınlık organına değmesinden haz alması, bir diğerinin bir çocuğa uygulanan cinsel tacizi betimlemesi, bir diğerinin yaptığı masturbasyonu anlatması… Bu kişiler mesanelerindeki pislikleri edebiyat başlığı altında yayınevlerine sunuyorlar. Bu pisliklerin kokusunu hiçbir editör almıyor ve yayınevleri tarafından basılıyor. Bu baskılar 65 sayısına kadar ulaşıyor. Üzerine bir de ödül veriliyor. Bu da yetmezmiş gibi bakanlıktaki yetkililer tarafından onaylanıyor. Bunların hiçbiri yetmezmiş gibi bunları senelerdir okuyan binlerce insan bu durumdan rahatsızlık duymuyor ki şimdiye kadar kimsenin sesi çıkmamış.
Çoğunluklar içerisinde boğulan balkon konuşmacıları, lider niye nitelendirilen cahil kırıntıları, kendinden bihaber yazar bozuntuları sarmış dört bir yanımızı. Bunlara meyleden kalabalıklar böyle şeylere ilgi duyuyor ki bu kişilerin mesanelerini boşalttıkları yerleri koklamaya gelenler çok oluyor.
Dengelen Hiçliğim bu yaban arazilerde odaklan varoluşuna ve sendele Hiçliğim deneyimler içerisinde oyulan Dünya kovuğunda. Unutma dostum, şüphesiz şüphe ederim ki Hiçlik bizimledir. Ve yine şüphe ederim ki O her şeydir ve hiçbir şeydir. Sapkınlık içinde olanlar göremezler ki ulu çınarı. Ruhum alevleniyor şimdilerde İbrahim gibi körükleniyorum geldiğim yere balıklara.