Ekonomik verileri yorumlayanlardan bir kısmı ekonominin alarm verdiği, acil önlemler alınması gerektiği anlamını çıkarırken aynı verileri yorumlayanlardan bazıları da ekonominin istikrarlı olduğunu savunmaya devam ediyorlar. Biz kendi aramızda tartışırken ekonominin varoluş sebebi olan “PARA”ya hiç birimiz halini hatırını sormayı, onu dinlemeyi akıl edemedik. Parayla “EMPATİ” yapamadık.
Gelin bu gün kendimizi paranın yerine koyalım, siz “PARA” olsanız ne yapardınız?
Bu sorunun cevabını vermek biraz zor. Belki paranın yerine kendimizi koymamız biraz alışılmışın dışında gelebilir fakat paranın canlı organizmalardan hiçbir farkı yoktur.
Örneğin PARA fıtratı gereği çoğalmak, büyümek ve yayılmak ister. Güvenli ortamları sever, orada kalmak ister. İstikrarlı ortamları da sever, orada çoğalmak ister. Güvensiz ortamlarda kendisini kasar, olmadık yerlerden patlak verir. (Doların aniden artması gibi) Uzuz süre stresli ve gerilimli ortamlarda bulunursa hastalanır, tedavi edilmesi gerekebilir, takviye önlemlere ihtiyaç duyabilir. Bunun gibi birçok canlı organizmalarda bulunan davranış biçimi parada da bulunması dolayısıyla ona bir canlı gibi yaklaşmamız yanlış olmaz.
Ülkemizde çok sert söylemlerin de olduğu bir seçim atmosferi yaşadık. Yerel seçimleri beka sorununa çevirmekten tutun da ekonomik istikrarın ön koşulu yapmaya kadar değişik bir yerel seçim atmosferi atlattık. Söylemler ve eylemler çok sert ve ağır geldi. İnsanlar galeyana gelip birbirlerini kırıp döktüler, belki yüz yüze bakamayacak hale geldiler. Çok gerildik, haddinden fazla.. Seçim atmosferine Ocak ayında girdiğimizden yola çıkarak gerginliğimiz 4 ay sürdü…
Seçim harcamaları, seçimlerde meclis çalışmalarına ara verilmesi, bakanların seçim bölgelerini ziyaretleri derken işleri de biraz ihmal ettik…
Kendi kendimize birbirimizi terörist ilan ettik, cenazede birbirimizi yumrukladık. Yumruklayanı bir taraf yuhaladı, bir taraf elini öpüp kahraman yaptı..
Tam seçim bitti derken İstanbul seçimine yapılan itirazlar, itirazlar ve itirazlar derken tüm Dünya’nın dikkatini çekmeyi başardık. Dahası, olayı abartıp işin içerisine olmadık işler kattık. Sonunda YSK’nın kararlarıyla seçimi iptal ettik..
Öyle ki ülkenin tamamı sanki İstanbul’da yaşıyormuşçasına ilgilendi olayla. Haklılar da, büyük bir olay, alışılmışın dışında bir seyir.
Şimdi de seçimin iptal edilmesine tepki gösterenlerin linç edildiği, terör sevicisi ilan edildiği bir döneme girdik. Anlaşılan o ki, gergin atmosfer ve sert söylemler belki de artarak seçim sonuna kadar devam edecek. Ülkenin eski Başbakanı, Cumhurbaşkanı fikir beyan ediyor, onları dahi hadsizlikle, ihanetle suçlayıveriyoruz. Bir terslik var, hem de çok büyük bir terslik.
Neyse, bu veriler ışığında siz para olsanız strese girmez misiniz? Gerilip ani patlamalar yaşamaz mısınız? Kabuğunuza çekilmez misiniz? Büyümeyi, çoğalmayı tercih eder misiniz? Kendinizi paranın yerine, elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin lütfen “SİZ PARA OLSANIZ NE YAPARDINIZ?”
Sağlıklı mutlu günler dilerim.