Yoksulluk, dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli sosyo-ekonomik sorunların başında gelmektedir. Yoksulluk literatürde ve her türlü tartışma, söylemde bir sonuç olarak vurgulansa da, aslında, aynı zamanda birçok sorunun ortaya çıkmasında bir neden olarak da ele alınmaktadır. Bireyler, aileler, toplum yoksulluğun neden olduğu karmaşık ve çok sayıda, ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir.
Karmaşık, iç içe geçmiş, çok çeşitli bu sorunların üstesinden gelebilmek ancak refah toplumu olabilmekle mümkün olacaktır.

Refah toplumu olabilmek için kanımızca şu beşliye büyük önem vermek ve bu beşlinin hayata rahatlıkla geçirilebileceği işlevsel sosyo-ekonomik politikalar geliştirmek gereklidir.

Bu beşli;
1. Bilime önem verme, 2. Sanayileşmeye önem verme, 3. Tarıma önem verme, 4. Yüksek teknoloji geliştirmeye önem verme, 5, Araştırma-Geliştirmeye (Ar-Ge) önem verme başlıklarını içermektedir.
Refah toplumu olabilmek için, yukarıda bahsettiğimiz beşliyi daha etkili hayata geçirecek işlevsel sosyo-ekonomik politikaların geliştirilmesi sürecinde, kanımızca bazı temel ilkeleri dikkate almak gereklidir. Sosyo-ekonomik politikaların işlevsel olması demek, sosyo-ekonomik sorunların daha etkili ve kapsamlı, kalıcı çözülmesi, sorunların çözümünün gerçek ilacını kullanmak anlamlarına gelebilir.
O zaman sorunları kapsamlı ve kalıcı çözmek için nasıl işlevsel sosyo-ekonomik politikalar geliştirmeliyiz?
1.Öncelikle hangi sorun veya konuyla ilgili politika geliştiriyorsak, bu sorunun muhatabı birey, aile veya gruplar üzerinde bilimsel araştırmalar yapmak, sorunlarının kapsam ve detayını bu araştırmalarla tespit etmek ve kesinlikle bu sorunlarının çözümüne ilişkin onların görüş ve önerilerini almak.
2. Politika geliştirmeye konu sorunla ilişkili, bu konuda uzman akademisyenlerin, bilim insanlarının görüşünü almak.
3. Politika geliştirmeye konu sorunla ilişkili, bu konuda uzman, alanda, çeşitli kurumlarda çalışan meslek elemanlarının görüşünü almak.
4. Politika geliştirmeye konu sorunla ilişkili, sivil toplum kuruluşlarının görüşünü almak.
5. Politika geliştirmeye konu sorunla ilişkili, literatürde yer alan, bilimsel araştırmaları, makaleleri, kitapları, projeleri, daha önceki uygulama deneyimleri ve hizmetlerini dikkate almak ve değerlendirmek.
6. Multi-disipliner çalışmaya yani o sorunla ilgili çeşitli bilim dallarına mensup kişilerin bir araya gelerek ortak çalışma ve değerlendirmeler yapmasına önem vermek. Çünkü, insanların yaşadığı sorunlar, tek bir disiplinin veya mesleğin uygulamalarıyla çözülecek kadar basit değildir.
7. Politika geliştirmeye konu sorunla ilişkili, Dünyadaki gelişmiş model ve uygulamaları incelemek.

Bu yedi hususa dikkat edilerek ortaya konan, geliştirilen işlevsel sosyo-ekonomik politikalar ile aynı zamanda, gelişme ve refahın olmazsa olmazları olan bilim, sanayileşme, tarım, yüksek teknoloji geliştirme ve ar-geye önem verme, üretim süreçlerinde ilerlemeye ve büyük bir katma değer ortaya çıkmasına yol açacaktır.
Yukarıda vurguladıklarımıza daha fazla önem verme yoluyla elde edilen gelir, zenginliğe bağlı olarak da, temel insani hizmetlere (eğitim, sağlık, barınma, istihdam, sosyal güvenlik vb.) daha fazla ve yeterli kaynak ayrılabilecektir.

Daha iyi ve etkili hale gelmiş temel insani hizmetlere, fırsat eşitliğinde herkesin yeterince ulaşması, refahı artıracak ve yoksulluğa bağlı gelişen, hatta pek çok nedene bağlı gelişen sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasını önleyecektir.

Bütün ifade ettiklerimizle ilgili olarak, refaha ulaşmış, sorunları ortadan kalkmış veya en aza inmiş, daha mutlu bir topluma, toplumu oluşturan bütün unsurların ancak el birliğiyle çalışarak ulaşması mümkündür.