Gal arısı; gövdesi parlak siyah renkte, bacakları kahverengi, döllemsiz çoğalabilen ve tek seferde yüz yumurta bırakabilen uzak doğu böcek türüdür. Tek yumurtlama alanı ise kestane ağaçlarının tomurcuk ve yapraklarıdır. Larvaları kış boyunca kestane sürgünlerinde gelişimini tamamlayan zararlının ağaçtaki varlığı, nisan sonu mayıs ayı başlarında sürgünlerde yeşil veya kırmızımsı tonlarda oluşan gal adı verilen yumurta benzeri yapılarla fark edilebilir hale gelir.
Ana vatanı Çin olan kestane gal arısı ülkemizde ilk olarak 2014 yılında Yalova sınırları içerisinde ormanlık alanda bulunan kestane ağaçlarında görülmüştür. Son yıllarda ise Aydın'da varlığı tespit edilen ve inanılmaz bir hızla yayılım gösteren gal arısı, dal kanserinden sonra kestane üreticisinin korkulu rüyası haline gelmiştir. Öyle ki zararlı canlı yüzde 80 oranında verim kaybı, fotosentez alanının azalması ve ağacın kurumasına varan zararlara sebep olabilmektedir.
Aydın’ın Sultanhisar ilçesi sınırları içerisinde yer alan kestanelik alanlarda yapmış olduğum gözlemlere ve çiftçilerden edindiğim bilgilere göre zararlı canlının bölgedeki varlığı ilk olarak 2021 yılında tespit edilmiştir. Tespitinden buyana geçen üç senelik zaman zarfı içerisinde, çiftçiler kendi imkanları ile ağaçlarda oluşan galleri tek tek toplayarak zararlıyla mücadele etmeye çalışsalar da geçen süre zarfında zararlı canlı adeta bölgeyi istila etmiştir. Halihazırda kestane kanseriyle mücadele devam ederken üzerine gal arısı zararlısı da eklenmiştir. Bu sebeple önlem alınmadığı takdirde çiftçiler tarafından, önümüzdeki on yıl içerisinde bölgedeki kestane üretiminin yok olacağı öngörülmektedir.
Kestane ağacının yetiştirilmesi ve verime başlaması neredeyse bir insan ömrüyle eş değerdir. Bu yönüyle kaybedildiğinde geri döndürülmesi çok zor olan böylesine değerli bir milli servet bugün yok olup gitmenin eşiğindedir. Türkiye’de toplam kestane üretiminin yüzde 42 si gibi büyük bir oranla en fazla kestane üretilen il olan Aydın’da, gal arısı zararlısının yayılmasının önlenmesi amacıyla, 2021 yılından 2024 yılı mayıs ayına kadar sahada devlet politikası olarak ne yapıldı sorusu yöneltildiğinde, çiftçilere göre neredeyse hiçbir şey.
Gerçekleştirilen faaliyetlere bakıldığında ise 2021 yılında zararlının tespitinin ardından çiftçilerin müracaatları üzerine Sultanhisar Ziraat Odası’nın köy kahvehanelerinde üreticilere zararlının ne olduğu, nasıl çoğaldığı ve alınabilecek önlemler üzerine bir eğitim gerçekleştirdiği edinilen bilgiler arasındadır. Gerçekleştirilen bu eğitimlerde verilen bilgilere göre kimyasal mücadelenin işe yaramadığı, zararlının önüne geçilebilmesinin tek yolunun biyolojik mücadele olduğudur. Bu doğrultuda zararlının önüne geçilebilmesi için bölgenin karantina altına alınıp, burada kurulacak olan laboratuvarda üretilen avcı böcek türünün bölgeye salınmasıyla zararlının önüne geçilebileceği verilen bilgiler arasındadır. Fakat geçen üç yıllık süre zarfında Aydın’da ve Sultanhisar’da konuyla ilgili sahada hiçbir faaliyet yürütülmemesi sebebiyle zararlı kontrolden çıkmıştır. Gelinen noktada oluşan karanlık tabloyu görebilmek için uzman olmaya gerek kalmayacak boyutta bir problem haline geldiği görülmektedir.
Sevindirici haber ise üç yıllık sessizliğin ardından 1 Mayıs 2024 tarihinde Aydın Orman İşletme Müdürlüğü ve Aydın Tarım Orman İl Müdürlüğü ortak çalışmasıyla gal arısı ile biyolojik mücadelenin başlamasıdır. Pilot bölge olarak seçilen Efeler ilçesi Eğrikavak Mahallesi sınırları içerisinde bulunan kestanelik alanlara gal arısı avcısı Torymus Sinensis böceğinin salınmasıyla Aydın’da biyolojik mücadele sahada resmen başlamıştır.
Fakat geçen üç yıllık süre zarfında herhangi bir çalışma yapılmadığı için problem, büyük kayıplara neden olabilecek boyuta ulaşmıştır. Hal böyleyken henüz pilot bölgelerde denemelerin yapılması konusunda Sultanhisarlı kestane üreticilerinin ortak düşüncesinin sesi olmak gerekirse, önce kestane kanserinde, şimdi ise gal arısında ve daha birçok sorunda, kaderiyle baş başa bırakılan yine Türk çiftçisi olmuştur.