Türkiye'nin en büyük sanatçılarından olan bağlama ustası Neşet Ertaş'ın ölümünün 7. yılında anıldı. Neşet Ertaş'ın 7. ölüm yıl dönümü! ''Bozkırın Tezenesi'' Neşet Ertaş, ölümünün ardından türküleri, sözleri ile sevenleri tarafından saygı ve sevgiyle anıldı.
Ustanın nasıl bir hayatı vardı?
Herkesin ‘Baba’ dediği Neşet Ertaş’ın ölümü üzerinden bugün 7 yıl geçti. 1938 yılında Kırşehir’de doğan Neşet Ertaş, henüz 5 yaşındayken bağlama çalmaya başladı. Babası da saz ustası olan Neşet Ertaş, daha sonra keman çalmayı da öğrendi. Babasıyla birlikte küçük yaşlardan itibaren düğünlere çalmaya giden büyük üstat, sanatçılığını çok küçük yaşlarda kazandı.
Çocukluğundan itibaren ekmeğini kazanmaya başlayan Neşet Baba, İç Anadolu’da gezmediği köy kalmadı, çalmadığı Anadolu kasabası kalmadı. Sanat işleriyle uğraşmaktan okula gidemeyen Neşet Ertaş, henüz 14 yaşındayken İstanbul’a plak çıkartmaya geldi.
Ertaş, İstanbul’da, 'Sençalar' isimli bir plak şirketine gitti, şirketin sahibi Ertaş’ın sesini duyduğu anda çok beğendi ve 16 yaşındayken “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” isimli ilk albümünü çıkarttı.
İstanbul’da yaşama alışamadı ve 2 yıl kaldıktan sonra Ankara’ya gitti. Ankara’da çalıştığı mekanda hayat arkadaşını buldu ve adeta yıldırım nikahı kıydı. Evliliğinden iki çocuğu oldu.
Felç oldu, vazgeçmedi!
Üstat Neşet Ertaş, 1978 yılında birçok albüm yaptı ve birçok turneye katıldı. Her şey olunda giderken parmakları felç oldu; işsiz kaldı… Tedaviye girecek parası da yoktu. Kız kardeşleri Almanya’da yaşıyordu, 3 çocuğunu da alıp Almanya’ya gitti. Ertaş tedavi olduktan sonra parmakları hızla iyileşti, bu kez Almanya’da ismini duyurdu. Türk düğünlerinin vazgeçilmez ismi oldu. Daha sonra Türk Halk Müziği, Türkiye’de yeniden parladı ve Ertaş da öne çıktı.
Demirel’in verdiği ödülü reddetti!
Süleyman Demirel’in döneminde Neşet Ertaş’a “Devlet Sanatçısı” unvanı verilmek istendi, ama üstat, “Herkes bu devletin sanatçısı bu ödülü almak bana ayrımcılık yapmak gibi geliyor” deyip ödülü almadı. Halkın gözünde daha da büyüyen Ertaş’ın sazı çalma tarzı İTÜ’de ders olarak hala okutulmaktadır. Ünlü sanatçı, 25 Eylül 2012 tarihinde prostat kanserinden İzmir’de hayatını kaybetti.
Hürmet ve dua ile anıyoruz.